aşağı eğlencede bir yerdeyim.
sokak ismi toros mu desem hasandağ mı desem
bilmem ki önünde bir cami vardı onu hatırlarım bir de ekmek büfesi gördüğüm.
Anlayacağınız unuttum çoğu olayları
mekanlar da işte bildiğim bu kadarla sınırlı şeyler.
eviniz köşk gibi bir evdi pembe miydi bilmem mor mu
önünde dikilen bir elektrik direği vardı.
Sokağa çıktığınızı görmüş işitmiş değilim.
oysa içimde hep sizinle karşılaşma isteği vardı.
karşılaşsaydık utancımdan yüzünüze bakar mıydık
baksam ne derdim.
hürriyet versin dilime Allahım.
içime içinden geldiğini söylemeyi nasip etsin.
Zikir çeker gibi tesbih boncuğu sayar gibi
söyleyip saydığımı söyler miydim acaba
şimdilik kapatalım bu bahsi
zira yürek sızım giderek artmakta.
Mevzumuza gelelim.
Sizin bir de anneniz vardı
Adını hatırlarım da buraya yazmayı doğru bulmam
ona diyelim mi hayriye hanım.
işte bu hayriye hanımı bir gün ben telefonda arayıp
sizi sordum.
bana kızının peşini bırakmam gerektiğini okuduğunu mesleğini yapmasına engel olacağımı söyledi.
Konuşurken ağladığımı iyi bilirim. Kendimi iyi biri olduğumu zarar vermeyeceğimi de söylediğimi umuyorum. genelde böyle der erkekler sevdiği kızın annesine. ben de demişimdir fazlası var azı yok.
o akşam haberin oldu mu aradığımdan anneni bilmiyorum.
ama bir kaç kere gelip gittim sokağınızın başına.
evde ışıklar yanıyordu bir keresinde yukarı çıkıp kapınızı bile dinledim.
ne konuştuğunuzu pek anlamadım. televizyon sesiydi belki de duyduğum.
elimde bir kitap vardı onu çıkarken posta kutusuna attım. sığmadı ilkin sokayım diye iyice parçaladım.
sabah posta kutusunda ismini vermek istemediğim yazarın parçalanmış kitabını bulunca ne dedin.
beni o günlerde hiç aramadın.
demek ki mühim bir şey görmedin.
neyse sağlık olsun.
o günden sonra kaç gün kaldım Ankara da bilmem.
uzun bir yolculuk bekliyordu beni buna inandım.
git oğlum dedim kendime.
kendini çok güldürme, semtiniz eğlence
oldum ben eğlence.
yeni bir şehirde
başka bir hayatım olur diye çıktığım bu yolculukta
sevineceğimi çok umdum.
birbirimizi kandırmaktan başka ne yaptık ey kalbimle aklım.
sen beni doğru yolu gösterecektin de neden ona uydun.
bunda her şey var. bu her şeyi görür okur düşünür dedim.
kalbimle bir olacağın mı vardı.
bütün bu olanlardan sonra
bayağı bir sene yaşadım istanbul da
şimdililerde nereden peydah oldu bilmiyorum içimde
Ankara ya yeniden gitme isteğim.
İnsan olur eskiyi özler
bir elimiz de burada kalmış. adımımızı atmışız da..
ya yüreğimiz.
şimdi gitsem yeniden
o sokağa bulsam köşke benzeyen apartmanı
çıksam yukarıdaki evine
kaçıncı katta olduğunu unuttum
neyse ki kapı numaralarında soy ismi vardır annenle babanın.
benim güzel ve akıllı eski sevgilim.
olacak mıydın ki yıllar yıllar o evde evlenmemiş kadın.
.
bir anı olarak seviyorum seni
bir anı olarak yaşatıyorum içimde
bu da benim mazim ne güzel şeylerdi yaşadığım.
gurur duyuyorum seninle
beni bu kadar sevme yeteneğine kavuşturduğun için