İktisat Nedir? kitabı ile yollarımın kesişmesi, bu dönem ekonomi dersi almamla sağlandı. Kitapla tanışmamı sağlayan hocam, ilgi oluşturduğunuz için teşekkür ederim.
İnsanlar türlü şekillerde hayatının bir evresinde adını dahi bilmediği şeyleri, anlamayacağını düşündüğü şeyleri zamanı geldiğinde ilgili vasıtalar yardımıyla hayatına alabiliyor ya da sorgulayabilir.
Kitabın şekil olarak işleyişi; bilinen en eski yollardan biri olan platonvari öğrenmeyi hedefleyen bir yapıda. Yani Diyalog!
Kitap başta iki iktisat öğrencisinin iktisat konusundaki yakınmaları ile başlıyor. Devamında iktisat bir bilim mi değil mi soruları ve belki de İktisat bir bilim midir ve nedir? Sorusu dışında birçok şeyin konuşulduğu 260 sayfalık bir kitap.
Kendi adıma Mahmut Tuncer halayı ve benim muhabbetimden sonra bir üçüncü ile karşılaştığımdan ötürü mutluyum. İnsanı bir yerden bir yere götürüyor :D
Kitabı okurken çokça daha fazla bilim felsefesi bilse miydim dedim. Eğer bilseydim ortaya atılan düşünceleri kendi içimde tutarlı bir şekilde çürütürdüm.
Yine de bir yerde bana iktisatı bilim olarak tanımlama çabası manasız geldi. Açıkçası bir şey özelleştikçe, bütünden koptukça kendinden bir şeyler yitiriyor sanki. Ben tamanen bütünselliği savunan birisi olarak benim en çok merak ettiğim sorulardan birisi neden özelleştirmeye çalıştılar olmuştu.
Tartışma şeklinde olmasına binaen yazar başta bizi uyarıyor:
" Bu kitabı okurken hiç sıkılmayacaksınız diyemem. Tartışma şeklinde ilerleyen bir anlatım olduğu için mutlaka sizin de aklınıza sorular gelecek ve yazılı bir kaynak olduğu için siz aklınıza gelenleri burada tartışamayacak ve belki de sıkılacaksınız. Bu yüzden elimden geldiğince sizin de aklınıza gelebileceğini düşündüğüm soruları sormaya çalıştım. Kendimce tartıştım."
Açıkçası yazarın bu konudaki dürüstlüğünü sevdim. Kaldı ki bende iktisat konusunda sanıldığı kadar sıkıcı olmadığı yönünde bir izlenim de oluşturdu.
Artık öyle bir noktaya gelmiştim ki Ekonominin aslında bir tür ilahi bir şekilde bizim tarafımızdan yaratılan bir dünya olduğuna, bu dünyanın insanına tıpkı bize Homo saphiens dendiği gibi Homo Economicus dendiğine, Homo Economicus'un davranışlarına bir sebep ve kurallar koyup incelenmesine ise İktisat deniyor olmasına karar vermiştim.
Benim için eğlenceli, farkındalık yaratan bir deneyimdi. Bir sürü temel terim öğrenmiş bile olabilirim farkında olmadan.
Ayrıca iktisatın her yerde dogmatik kurallarla işlemediğini öğrendim. Budist tapınağında mesela!
Bu da bana bir ideal verdi. Bulunduğun yerden memnun değilsen ve cehennem olarak adlandırıyorsan cennetini arayabilirsin. Çünkü aynı amaçlar olmayan, yöntemler farklı olan ve illaki bize göre olan bir yer vardır.
İlgisi olana öneririm. Ya da iktisatın ne olduğunu merak edenlere de. Bir sonuca ulaşma konusunda garanti veremem ama.
