Gönderi

"Düşünce organik bir oluşumdur," demiş adamın biri: Doğuştan biçimlenirler ve bu biçim eylemdir. Kimin kafasında daha çok düşünce varsa o ötekilere oranla daha çok eylem adamıdır. Bu yüzdendir ki, hareketsiz ve sakin bir yaşam süren güçlü yapılı, sağlıklı bir insanın sonunda beyin kanamasından ölmesi gibi, memur masasına bağlı bir dahiydi sonunda ya ölmek ya da aklını yitirmek zorundadır. Tutkular, gelişmeye başlamış düşüncelerden başka bir şey değildir. Kalbin geçtiğinin bir parçasıdır ve ömür boyu onlarla heyecanlanmayı umanlar aptaldırlar. Çoğu sakin nehir başlangıçta coşkundur, çağlayanlardan atlar, ama denize yaklaştığında hiçbiri kayaların üzerinden aşmaz, köpürerek akmaz. Ama onların bu sakinliği genelde büyük ama saklı bir gücün işaretidir. Duyguların ve düşüncelerin doymuşluğu, derinliği de çılgınca atılımlara izin vermez. Ruhu acı çekerken, haz duyarken inceden inceye yorumunu yapar her şeyin ve bunun böyle olması gerektiği sonucuna varır. Fırtınalar olmasa, sürekli güneşin onu kupkuru yapacağını bilie ruh. Kendi yaşamının derinlerine iner, sevilen bir bebek gibi okşar kendini veya cezalandırır. Ancak bu yüksek bilinç düzeyinde tanrının adaletinin bilincine varabilir insan.
Sayfa 162 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.