Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Umberto Eco’nun Harvard Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirdiği Norton Seminerleri Notlarını oluşturuyor... (Altı not) 1-Ormana Girmek; hızlılık konusunda verdiği konferansa değiniyor... a~çünkü anlatı, olayları ve kişileriyle bir dünya kurarken, bu dünya ile ilgili her şeyi söyleyemez. Belli şeylere değinir ve kalanı için okurdan bir dizi boş alanı doldurarak iş birliği yapmasını ister. Kaldı ki, daha önce yazmış olduğum gibi, her metin, okurdan onun işine katılmasını isteyen tembel bir araçtır. Bir metin, alıcının anlaması gereken her şeyi söylerse mahvolurduk: Asla sona ermezdi böyle bir metin. Size telefon eder ve “yola çıkıp, bir saat içinde geliyorum” dersem, yola çıkmamın yanı sıra arabamı alacağımı da örtülü olarak belirtmiş olurum. (Umberto) b~Bir öykü az ya da çok hızlı veya az ya da çok kısa olabilir, ancak öykünün kısalığı, yönelinen okur göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. c~Bir metin “Bir varmış bir yokmuş” ile başlıyorsa, kendi örnek okurunu hemen seçtiğine dair bir işaret göndermiş olur: Bu okur ya bir çocuk olmalıdır ya da sağduyunun ötesine giden bir öyküyü kabul etmeye hazır birisi. ----------------------- 2-Loisy Ormanları;anlatı ormanında dolaşmanın iki yolu olduğunu söyleyerek başlıyor... a~ İlkinde, bir ya da daha fazla yolu denersiniz (oradan olabildiğince çabuk çıkmak ya da Büyükanne’nin, Parmak Çocuk’un veya Hânsel ile Gretel’in evine ulaşabilmek için); ikincisinde, ormanın yapısını ve neden bazı patikalara girilip, diğerlerine girilemediğini anlamaya çalışırsınız. b~“Bak dinle, dün Piero’ya rastladım, belki hatırlarsın, hani iki yıl önce o her sabah koşan kişi (analeks). Yüzü solgundu, nedenini ancak daha sonra anladım {proleks), bana dedi ki -ha, sana söylemeyi unuttum, onu gördüğümde bir bardan çıkıyordu ve saat henüz sabahın onuydu, anlarsın ya {analeks)- sonra Piero bana dedi ki -hadi, bil bakalım bana ne dedi {proleks)- bana dedi ki…” (analeks âdeta anlatıcının herhangi bir unutkanlığını giderme işlevini görmektedir, proleks ise anlatısal sabırsızlığın bir göstergesidir.) ------------------ 3-Ormanda Oyalanma;hızlılık konusuyla bağlantılı olarak bir metinde oyalama noktalarının önemi üzerinde duruyor... a~(burda tahmin unsuru çok önemlidir.) Ormana, gezmek için gidilir. Bir kurttan ya da bir gulyabaniden kaçma telaşı içinde değilseniz, ormanda oyalanmaktan, ağaçların arasından süzülerek ağaçsız alanlar üzerinde gölgeler oluşturan ışığı gözlemekten, karayosunlarını, mantarları, ağaçların çevresindeki bitki ve çiçekleri incelemekten zevk alırsınız. Oyalanmak, vakit kaybetmek anlamına gelmez; çoğu zaman, bir karar almadan önce düşünmek amacıyla oyalanır insan. ------------------------- 4-Olası Ormanlar; kurmaca ve gerçek kavramları üzerinden anlatı ormanını inceliyor. Bir anlatı metniyle karşı karşıya geldiği noktada hayali bir kurmaca anlaşması imzaladığını ve ifade edilen gerçekliği bu şekilde kabul ettiğini aktarıyor. a~Ancak, bir öykü anlattığımda, sözünü ettiğim mekânların gözümün önünde olması hoşuma gider: Bu bana, anlattığım olayla ilgili bir tür güven verir ve anlatı kişileriyle özdeşleşmemi sağlar. (…) Kırmızı Şapkalı Kız’ın bir çocuk gibi, annesinin ise kaygılı, sorumluluk sahibi yetişkin bir kadın gibi davranması bize doğal görünür. Niçin? Çünkü deneyimlerimizin dünyasında, gerçek dünya adını verdiğimiz dünyada böyle olmaktadır. (kurmaca dünyaların gerçek dünyanın asalakları olduğunu aktarıyor. Bu durumu Kafka’nın Dönüşüm eserinden bir örnek vererek açıklıyor) b~saçma bir dünya kurmak için Kafka onu gerçek dünyanın artalanı üzerine yerleştirmek gereksinimini duyar. Gregor Samsa’nın böcek olarak uyanması fantastik bir durumdur. Fakat Kafka bu durumu gerçekçi bir şekilde betimler. (…) Görüldüğü gibi, en olanaksız dünyanın bile, olanaksız olabilmesi için, gerçek dünyada olanaklı olan şeylerin oluşturduğu zemine dayanması gerekir. ---------------------- 5-Servandoni Sokağındaki Tuhaf Olay;Arjantin kıyılarında ortaya çıkan bir denizaltı söylentisinin basın ve halk tarafından nasıl büyük bir hikâyeye dönüştürüldüğünü anlatarak başlıyor. a~Uydurulmuş bir öykünün nasıl kurulduğunun gerçek öyküsü olan bu öyküden çıkarılacak pek çok ders var. Bu öykü bizlere, yaşama biçim vermek için nasıl sürekli olarak anlatısal şemalardan yararlanma eğilimi gösterdiğimizi belirtiyor. (Sonlara doğru gerçek ve kurmaca ilişkisi üzerinden karşılaştırmalar yapıyor.) b~Sonsuzun sisi içinde kaybolan bir Baba İmgesi’nin peşindeyiz; o yüzden bıkmamacasına kendimize neden Hiçlik değil de Varlık olduğu sorusunu soruyoruz. ------------------------ 6-Kurmaca Tutanaklar;hayat ve kurmaca arasındaki karşılaştırmalara yeni bir pencere açıyor. a~Şu halde, çoğunlukla kurmaca bir dünyaya girmeye karar vermeyiz: Kendimizi onun içinde buluruz ve belli bir noktada bunun farkına varıp, yaşadığımızın bir rüya olduğuna karar veririz. b~ (Son olarak)Her ne olursa olsun, kurmaca yapıtlar okumaktan vazgeçmeyeceğiz, çünkü onlarda yaşamımıza bir anlam verecek formülü aramaktayız. Sonuçta, yaşamımız süresince, bize neden dünyaya geldiğimizi ve yaşadığımızı söyleyecek bir ilk öykünün arayışı içindeyiz. Kimi zaman kozmik bir öykü arıyoruz, evrenin öyküsünü, kimi zaman kendi bireysel öykümüzü evrenin öyküsüyle çakıştırmayı umuyoruz.
Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti
Anlatı Ormanlarında Altı GezintiUmberto Eco · Can Yayınları · 2017353 okunma
·
477 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.