Gönderi

Yoldaş Ebû Bekir...✿
Sahi şu Ebu Bekir ne güzel bir yoldaştı. Akşam karanlığında gülümle buluşup bu mağaraya gelirken bazen önünde, bazen ardında yürüyor, aklınca onu korumaya çalışıyordu. Ayın parladığı bir geceydi ve uzaklardaki karaltıları kıpırdıyormuş gibi hissettiği, kayaların gölgelerinden bile tedirgin olduğu belliydi. "Ya ona bir şey olursa;" diyordu içinden "bunca mümin içinden beni yoldaş seçmişken, ya onu koruyamazsam!" Oysa ne kadar istemişti onunla birlikte hicret etmeyi. Müslümanlar Yesrib yollarına döküldükçe beklemesinin bir sebebi vardı, belki bir umut ile yoldaşlığa kendisini seçeceğini düşünüp durmuş, "Ali varken beni neden tercih etsin!" zehabına bile kapılmıştı. Anlamalıydı, Yesrib' e gitmek için izin istediğinde "Sabret aziz dostum" deyişinden ve "azıcık sabret, belki Allah sana bir yol arkadaşı ihsan eder" diye ilave etmesinden anlamalıydı. Bereket versin her şey yolunda gidiyordu; gülümün tabanlarındaki yarıkların kanamasından başka. Yollardaki keskin taşların eseri...
··
110 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.