Yanılsamaların, gerçeklerin, geçmiş ile geleceğin harmanlandığı “Kör Baykuş” u okumaya değil, yaşamaya davet ediyorum sizi kitap dostlarım. Zira metafizik olguların içinde kaybolacağınız bir kitapta insan gerçeğin özüne inerken, cümleleri yaşar. Sadık Hidayet işte tam bu noktada uyku ve uyanıklık arasında yaşadığı veya yaşamadığı ne varsa kaleme almış, karşımıza bu eseri çıkarmıştır. İran’da okuyanların ‘Oku, ama intihar etme!’ diye bahsetmelerinin nedenini kitabın her sayfasında ruhunuzda yankılanan cümleler ile hak vereceksiniz. Eserde karşımıza çıkan temel karmaşa; olay örgüsünün vurgulanması ve bundan kaynaklanan olguların yoğun etkisi. Yazar olay örgüsünü devinim halinde tutarak yarattığı dünyanın olguları okuyucularda şok etkisi yaratıyor ,bu kesin. Zaman, mekan ve olaylarla bağlantılı bir kitap aynı zamanda nasıl tüm bunlardan kopuk olabilir derseniz, Sadık Hidayet’in hayatını okuyup ondan sonra bu kitaba başlamanızı öneririm. …Birisiyle konuşsam, bir şey yapsam, türlü konularda söze karışsam gönlüm başka yerde oluyordu, aklım başka yerde, ve ayıplıyordum kendimi. Dağılan, çözülen bir kitleydim ben. Sanki ben hep böyleydim, böyle de kalacağım: acayip, biçimsiz bir karışım… Yukarıdaki cümleyi nerede okursanız okuyun, hissettiğiniz biraz acı, hüzün ve aslında korkudur. Hidayet kendi yaşamı içerisinde çektiği tüm karmaşaları, kişisel sorunları ve yaşadığı coğrafyanın etkilerini kitabın genel havasına katıştırmış. ‘Doğu’nun Kafka’sı’ diye anılmasının nedenleri cümlelerindeki bu ikilemler aslında; gerçek-hayal, uyku-uyanıklık.. İşte bu hüküm süren sebepler onu intihara sürüklemiş, varoluşunun nedenlerini ararken kendine tek sığınak olan yazmaya sarılmış. Size tavsiyem kitabı kötü bir ruh halindeyken okumamanız, zira düşünce dünyanızdaki o gelgitler iyice sizi çıkmaza sürükleyebilir. Yazarın kullandığı alegoriler, semboller okuyucuyu hiç rahat bırakmaz daha da ileri giderek zamanın ve mekanın dışarısına sürükler. Bizlere yansıttığı karakter ise bir nevi ruh hastasıdır. Bu karakter dışında kalan mezarcı, hurdacı, kahpe karısı, babası ve amcası olaylarda birbirlerine dönüşürler. Babası birden amcası, hurdacı birden mezarcı oluverir. Bu geçişleri habersiz yapması kafa karışıklığına sebep olsa da masal okuyormuş hissi uyandırır. Çünkü masallardaki gibi ‘Kör Baykuş’ta da her şey mümkündür. "" Benim içimdeki öyle bir dünya idi ki, ondaki bilinmezlikleri bir bir anlamaya kendimi adeta mecbur hissediyordum."" Bazı eserleri ne kadar anlatırsanız anlatın, yazarın kendine has kullandığı cümleler, kendi yarattığı alem kadar okuyucuda etki bırakmaz. O yüzden sizlere sunacağım cümleler kifayetsiz kalsa da, hayatınızda okuyacağınız önemli kitaplar arasına girebilecek bir eser olacağına eminim. Keyifli okumalar diliyorum..

Kör BaykuşSadık Hidayet · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202128,2bin okunma

·

2.120 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murat YALÇIN