Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Emil Cioran'ın harika Dostoyevski analizi!
Az önce denk geldim, Bubi' Sanat'ın Twitter hesabı,
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
'la 1973 yılında yapılan bir röportajdan küçük bir kesit paylaşmış. Cioran'ın gözünden Dostoyevski analizi oldukça ufuk açıcı... Röportajı kayıt altına almak adına metin olarak buraya da ekliyorum; ------------------- - "Dostoyevski'nin dünyasını sevmemin asıl sebebi, nasıl desem, yıkıma duyulan bu tutkudur. Bu yıkım tutkusu da başka bir şeye çıkar, illa da inanca çıkmaz. Ben elbette Dostoyevski'nin menfi (olumsuz/negatif) kahramanlarını severim, (menfi belki de doğru kelime değil burada, sırf basitleştirmek için söylüyorum), çok ileri gittiklerinden kendilerini yok ederler. Dostoyevski sahiden de sınırı zorlamıştır, bütün kahramanları bir sınırı aşar. Her insanın aşmaması gereken bir sınır vardır. İşte Dostoyevski'nin kahramanları o sınırı aşarlar. Hasılı, Dostoyevski'deki bu aşırılık tutkusu beni hep büyülemiştir. Hakikaten de yürekten anladığım birileri varsa bunlar Stavrogin'le Ivan Karamazov'dur. Bir de şu "yeraltındaki adam." - Yaşamak bu mudur? - Budur. Yaşamak kendini yok etmektir, yoksunluktan değil de, tehlikeli bir fazlalıktan dolayı. Dostoyevski'de kendilerini yok edenler eften püften kimseler değiller, zayıf, güçsüz kimseler değiller. Taşkın, kendi sınırlarını zorlayan ve bu sınırları aşan kimseler. - Kelimenin esas anlamıyla bir macera mıdır bu? - Kelimenin esas anlamıyla tam bir maceradır bu. Esasında, belki de her insan kendini yok etmek için oradadır. Çeviri: Mehmet Gündoğdu, Behzat Ortacara, Ümid Gurbanov
··
1.372 görüntüleme
Osman Y. okurunun profil resmi
Dostoyevski'yi çok seven , Yeraltı film uyarlaması olan , benim de çok sevdiğim Demirkubuz şöyle bir şey demişti "Kendine acımanın zevki bambaşka" , elbette ilk söyleyen değil , bir nevi arabeskin mottosudur bu. Tam tersine " Her şeyi yapın ama sakın kendinize acımayın" diyen realist , belki psikanalizci bir görüş de hakimdir. Belki de her iki görüş de insan için gereklidir , zaten Dostoyevski'yi bu kadar özel yapan da bence şudur : Çelişki diye bir şey olmadığını , zıtlıkların birlikteliğini müthiş işlemiştir kitaplarında. Örneğin Kumarbaz kitabında aşık olduğu kadına yaklaşık olarak şöyle demiştir ; Sizi şu bıçakla öldürmekten zevk alırdım ama bana kendini benim için şu yüksek yerden atıp öl deseniz de bunu seve seve yapardım.
Necip G. okurunun profil resmi
Harika yaklaşımlar. Pek çoğu tuğla gibi kitaplar olduğu için çok fazla detay atlıyoruz muhakkak. Ancak tablonun tamamı bize çok şey anlatıyor. Birbirinden farklı eserlerin ortak bir üst anlatımının olması Dostoyevski'yi edebiyatın zirvesine çıkartan önemli ayrıcalıklardan biri. Cioran da Demirkubuz da hem gerçek hem mecazi anlamda doğru okumuşlar Dostoyu...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.