Gönderi

“Evet, aklımı başıma toplamalı ve enine boyuna düşünmeliyim, –diye geçirdi içinden. Böceğe engel olmaması için keçiayağı yaprağını geri çekerek ve böceğin üzerinden geçmesi için başka bir otu eğerek,– Her şey en başa döndü, –dedi kendi kendine.– Beni sevindiren nedir? Ne keşfettim? Eskiden benim vücudumda, şu otun ve şu böceğin (bak işte öbür otu istemedi, kanatlarını açtı ve uçtu) vücudunda fiziksel, kimyasal, fizyolojik yasalara göre bir madde alışverişi olduğunu söylerdim. Ama kavaklarla, bulutlarla, parça parça sislerle birlikte hepimizde bir gelişme oluyor. Gelişme nereden geliyor, nereye doğru gidiyor? Sonsuz bir gelişme ve mücadele mi?.. Sonsuzlukta bir yön, bir mücadele olabilir mi sanki? Ve en çok bu yolda kafa yorduğum halde hayatın anlamını, heyecanlarımın ve isteklerimin anlamını yine de kavrayamadığım için hayret ederdim. Oysa içimdeki heyecanların anlamı, hep onlara uygun yaşayacak ve bir köylü bana Tanrı için, ruhun için yaşamalı dediğinde şaşıracak ve sevinecek kadar açıkmış. Ben hiçbir şey keşfetmedim. Yalnızca neyi bildiğimi öğrendim. Hayatın bana sadece geçmişte değil, şimdi de verdiği gücü anladım. Aldatmacadan kurtuldum, efendimi tanıdım.”
Sayfa 1899 - Pdf
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.