Anlaşılır bir dil ve olay örgüsünde ,mekanı ve zamanı tasvir etmede kullanılan betimlemeler oldukça başarılı senkronize edilmiş. Fakat bu kitapta en önemli olgular toplumumuzun kanayan birçok yarasına değinmiş olmasıdır.
İnsanın kendini arayışı, yaşadığımız acı tecrübe ve problemler ve bunlardan yola çıkarak hakikati arama isteği, bir baba-oğul ilişkisindeki çarpık şiddet olgusu ve sevginin gösterilemediği durumlara değinilmesi, aile fertlerinin aslında kuşaktan kuşağa kötü tecrübe edinmesi ve bunu devam ettirmesi , Tasavvufta kadının ne kadar önemli bir yaradılış gayesinin olduğu ve insanın asıl yaratılış amacının ne olduğu ve neye hizmet edeceği toplumumuzdaki problemlerin kaynağını çözümünün hakikate ulaşma isteği ve bu amacın aynı olduğu fakat yollarının farklı olduğunu en güzel şekilde anlatmış.