Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Artık düşünceler de yargılanabilecek
Kallokain, yazarın Nazi Almanya’sına yaptığı ziyaretten esinlenerek yazdığı bir distopya. 1984’e benzerliğiyle dikkat çekse de ondan neredeyse 10 yıl önce yazılmış. Yaratılan distopik dünya George Orwell’inki kadar vurucu değil, nitekim Karin Boye totaliter rejimin hakim olduğu bu dünyadan ziyade karakterin iç dünyasına odaklanmış. Dünya-devlet bireyselliğin olmadığı, herkesin devlet için yaşadığı ve işe yarar araçlardan ibaret olduğu distopik bir devlet. İdealist bir kimyager, ‘eylemlerin düşüncelerden doğduğunu, dolayısıyla bu düşüncelerin de bireye değil, devlete ait olması gerektiğini’ ileri sürerek bir tür doğruluk serumu olan Kallokain’i geliştiriyor. Gerçekten de bireye ait şeyler yok denecek kadar az. Evlat sevgisinin zayıflık olarak görüldüğü bu devlette çocuklar bile ebeveynlerine ait değil. Yatak odaları dahi polis gözetimi altında ve paranoya her yere yayılmış durumda. Hiç kimse birbirine güvenemediği için herkes gardını almış bir şekilde yaşıyor. Evde yalnızken misafir ağırlamak komplo kurmakla eş değer görülüyor ve eşler bile durduk yere birbirinden şüpheleniyor. Vatandaşların devlet organizmasının birer hücresi olarak nitelendirildiği bu sözde kolektif devlette, insanlar aşırı kontrollü davranmanın getirdiği bir yalnızlığın kurbanı olmuşlar. Böyle bir ortamda bireysel uyanış pek nadir ve sancılı gerçekleşiyor. Nitekim içlerinde, bu düzende bir şeylerin yanlış gittiğine dair en ufak bir düşünce filizlendiğinde kendilerinden bile şüphe ediyorlar. Daha iyi bir yaşama duyulan özlem bulaşıcı bir hastalık ya da vatana ihanet olarak telakki ediliyor. Sosyalist ve barış yanlısı olan yazar, Stefan Zweig gibi dünyanın gidişatından dolayı karamsarlığa sürüklenip II. Dünya Savaşı sırasında intihar etmiş. Not: George Orwell’in Kallokain’den etkilendiğini ileri süren görüşler var. George Orwell 1984’ü yazarken Kallokain henüz İngilizceye çevrilmemişti fakat 1947’de, yani 1984’ün yayınlanmasından 2 sene önce Fransızcaya çevrilmişti. Orwell bir dönem Fransa’da yaşadığı ve Fransızcası iyi olduğu için Kallokain’i okumuş olabileceği düşünülüyor. Bir başka görüş ise her ikisinin de öncülleri olan Zamyatin’in Biz’inden esinlendiği için ortak paydaları olduğu yönünde. Ayrıca Kallokain bireysellik kavramının olmayışıyla, yine Biz’den esinlenen Ayn Rand’ın Anthem’i ile de benzeşiyor.
Kallokain
KallokainKarin Boye · İthaki Yayınları · 20201,111 okunma
·
306 görüntüleme
Abdurrahman Atabaş okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş. Kitabın Kara Dörtleme eserleri kadar bilinmemesi üzücü
Selin okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Evet, maalesef yeterince bilinmiyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.