Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

415 syf.
10/10 puan verdi
Huzursuzluğun romanı "Huzur" ve Tanpınar
"vücutlarımız birbirimize en kolay verebileceğimiz şey, asıl mesele hayatımızı verebilmektir. baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip ondan tek bir ruh olarak çıkmaktır." Ahmet Hamdi Tanpınar Bir huzursuzluğun romanı olarak bilinir huzur romanı. Şüphesiz Tanpınar yaşasaydı ,kendisini bile şaşıracağı kadar büyük bir ilgi ve tepkiyle karşılaşacaktı. çok tartışılmış bir yazardır Ahmet Hamdi Tanpınar ve hep hangi Tanpınar diye sorulmuştur. pek çok edebi türde eser verdiği için belki de bu soru ve çeşitli çevrelerce bu Soruların hep çoğaltıldığını görmüşüzdür. Türk edebiyatına damgasını vurmuş bir yazardır Ahmet Hamdi Tanpınar. Öncelikle işi ve yazdığı türlere göre adının önüne pek çok sıfat gelmiş bir yazardır. romancı, öykücü,şair, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi,eleştirmen, Musiki,hat sanatları, resim, heykel konularında da derin bir birikimle yazabilen bir sanatçıdır. aynı zamanda akademisyen ve siyasetçidir. Tanpınar'ın eserlerine baktığımızda ana temalar olarak "zaman Rüya ve bilinçaltını" görürüz. yazarımız hikaye ve romanlarında hayatın dramatik- trajik yanları üzerinde çok durmuştur. Tabii bunda kendi mizacının ve devrin özelliklerinin etkisi çok büyüktür. dramatiklik ve mizahilliği bir bir arada götürebilmesi büyük bir ustalıktır. Tanpınar'ın eserlerinde insan hayatınin günlük yaşayış şekilleri ile insanın psikolojisi bir bütün olarak verilmiştir. Tanpınar mizahi eserlerinde dramatizmi, dramatik eserlerinde ise mizahı Başarılı bir şekilde kullanır. bu duruma en güzel örneklerden biri olarak yazarın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" romanını gösterebiliriz. Bundan dolayı da yazarın üslubu gayet akıcıdır. Tanpınar belli bir fiktif dünyayı değişik edebi türlerle ortaya koymuştur. Aslında onun eserleri bütünün parçaları gibidir. Yani bir ağaç ve dalları gibi... Ahmet Hamdi Tanpınar eserlerini inceleyip sık dokuyan titiz bir yazardır. başyapıt niteliğindeki "huzur" romanının meselesine en uygun yapıyı ve tekniği araştırmış ve bulmuştur .Bundan dolayı "huzur"u doğru değerlendirebilmek için romanın ana fikrini ve bu fikri aktarabilmek için geliştirilen tekniği ve yapıyı iyi çözümleyebilmek gerekir. Huzur romanındaki ana fikri kısaca ortaya koymak gerekirse; bir takım değerler arasındaki çatışmayı sergilemek ve bu çatışmanın yarattığı bunalımı ana karakterimiz Mümtazın kişiliğinde yansıtmak olarak açıklanabilir yani estetik değerlerle sosyopolitik değerlerin ya da romandaki somutlaşmış haliyle mümtazın kişiliğiyle ya da Mümtaz'ın kişisel mutluluğu ile toplumsal sorumluluğunun çatışması da diyebiliriz. İşte bu çatışma romanının tekniğini belirlemiştir .Tanpınar hem dünyaya estetik bir tutumla bakabilmenin ne demek olduğunu,gerçeklerden kopuşu andıran bu duygusal yaklaşıma nasıl yoğun ve değerli yaşantı kazandırdığını okura aktarabilmek için hem de bu tutumun insanın topluma olan sorumluluğu ile çatışarak nasıl bir bunalıma yol açtığını gösterebilmek için mümtazın iç dünyasını bütün zenginlikleri ve çelişleri ile birlikte bize seyrettirir. Yani mümtaz'ın iç çatışmasını bizlere yansıtır. HUZUR otobiyografik bir romandır. romanda Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yaşantısından izler görmek mümkündür. yazar daha çok kendi yaşamını, kendi sorunlarıni , bir bakıma kendi aşklarını anlatmıştır. otobiyografik bir roman olduğu için de akla gelen ilk anlatıcı yöntemi eserin 1 kişinin ağzından anlatılmasıdır ancak Tanpınar belki de biraz da romanı kendinden uzaklaştırmak ve nesnelleştirmek için 3 kişi anlatıcıyı tercih etmiştir. zaten bu yolla romanda mümtazın kişiliği ile anlatıcı yazarın kişiliği örtüşmüştür. Roman; İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz başlıklarıyla 4 bölümden oluşmaktadır Ancak bu bölümlere bu kişilerin adlarının verilmesinin sebebi bu bölümlerde bu kişilerin anlatılıyor olması değil İhsan Nuran ve Suat'ın romanımızın ana karakteri mümtaz'ın hayatında oynadıkları rollerden ötürüdür Yani biz bu bölümlerde ihsan Nuran ve Suat'ın,mümtaz'ın hayat çizgisine yaptığı müdahaleleri görürüz aslında .aslında Daha da önemlisi bu 4 bölümün bir müzik yapıtındaki, özellikle bir senfonideki bölümlerin işlevini görmesidir. Tanpınar romanını bir müzik formuna göre düzenlemeye çalışmıştır. Çünkü Tanpınar'ın eserlerinde Musiki hep önemli bir yere sahip olmuştur. huzur romanında da inişleri ve çıkışlarıyla bu bölümler adeta bir senfoniye benzemiştir.sanki Sayfaları çevirirken bu senfoni in tınıları kulağımıza çalınır,ruhumu uzun titretir. Tanpınar bütün bu yapıyı titizlikle planlamıştır, 1 bölüm sıkıntılı, 2 bölüm neşeli, üçüncüsü melankolik, 4 bölüm ise çok sıkıntılıdır.Tanpınar bütün bölümleri kuyumcu hassasiyetiyle belli temalar etrafında kurmuş ve bir takım motiflerle desteklemiştir. huzur bir ağustos Sabahı II .Dünya Savaşı'nın ilanından yaklaşık 24 saat önce başlar ve 4.bölümde 24 saat geçtikten sonra savaşın ilan edilmesinin hemen sonrasında biter. 2 ve 3. bölümler geriye dönüş tekniği ile son bir yıl anlatmaktadır. Bu arada 1 ve 4. bölümlerde de geriye dönüş tekniği kullanılmıştır. Aslında 1.bölümde kayda değer bir olay yoktur, mümtazın çocukluğu ve yetişmesi anlatılır ve onun üzerinde derin etkiler bırakan bir takım meseleler ele alınır. 1 bölümde Tanpınar'ın amacı, okuyucuyu mümtaz'ın iç dünyasına çekebilmektir.Mümtaz, İhsan'ın hastalığı,nuran'dan ayrılmış olması ve savaş tehlikesinden dolayı sıkıntılıdır. bu 3 neden, 3 tema halinde mümtazın sabah ve öğleden sonraki gezintileri arasına yerleştirilmiş ve istenen Duygu atmosferi sağlanmıştır. Bu bölümdeki üzüntülü, sıkıntılı havayı Ahmet Hamdi Tanpınar bir takım motiflerle verir. perişan mahalleler,fakir eski evler, yoksul ezilmiş insanlar,dilenciler gibi 2.derece motiflerle bu bölümün duygusunu besler. Tanpınar bu motifleri 4.bölümde tekrar kullanacaktır. Nuran başlığını Taşıyan 2. bölümde, bir yıl kadar geriye dönüşle Mümtaz ile Nuran'ın aşkı anlatılır. mümtazın ruh hali ile ilgili 3 temadan bu bölümde de bahsedildiğini görüyoruz .Aşk ,Doğa ,sanat... Mümtaz için amaç sanatkarca yaşamaktır.1. bölümdeki perişan mahallelerin,Eski, harap evlerin, hasta yolların yerini bu bölümde boğazda güzel bahçeler, Köşkler,Denizde Ay Işığı ve buna benzer çeşitli estetik objeler alır.bu, aşk bölümünün gücü; büyük ölçüde tanpinarin eski bir şarabı bize yudum yudum tattırır gibi İstanbul'un bu türlü güzelliklerini,tarihi ile karışan şiirselliğini bize duyurabilmesinde yatar. romanımızın 3 bölümü oldukça melankoliktir. bu atmosferi de mümtazın üzüntüleri,kuşkuları, korkuları ve kıskançlıkları oluşturur.Nuran ile mümtaz'ın ilişkilerinin nasıl sonuçlandığını,biz bu bölümde öğreniriz. bu bölümde aşk ve sanat temalarının yanı sıra 4. bölümdeki çatışmayı da hazırlayan ülke sorunları ya da diğer bir deyişle doğu-batı sorunu ele alınır. 4. bölümü birincinin bittiği yerden yani mümtaz'ın Nuran'ın kocasıyla barıştığını izmir'e gideceğini öğrendiği noktadan başladığını görürüz ve bir Senfoni gibi yine 1. bölümün formu ve temalarıyla karşılaşırız.aynı 3 tema yani nuran'dan ayrılmış olmak ,İhsan'ın hastalığı ve Savaş tehlikesi bu bölümde de karşımıza çıka. sonuç olarak huzur romanı, mümtazın bir masal dünyasına benzeyen güzelliklerle dolu Cennet hayatıyla ezilmiş insanlarla dolu, acıklı Gerçek dünya arasındaki huzursuzluğunu, Yani bir bakıma küçük burjuva aydınının estetizmde bulduğu kişisel mutluluk ile topluma olan sorumluluğu arasındaki bocalayışını anlatır. Dilimin döndüğünce Ahmet Hamdi Tanpınar ve büyük eseri Huzur romanından bahsetmeye çalıştım arkadaşlar. Umarım faydalı olmuştur. Siz de mutlaka Türk edebiyatının dönüm noktalarından biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar ve eserlerini ve özellikle de Huzur romanını okumalısınız .....hepinize keyifli okumalar arkadaşlar
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,4bin okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.