İyi bir aile terbiyesi almış kırılgan yapılı bir çocukluk geçiren kahramanımız gençlik yıllarında tıp öğrencisi olarak Viyana'ya gidiyor. Karakter yapısı ve vücut zayıflığı sebebiyle girdiği ortamlarda sönük bir tip olarak kalmış ve içten içe bunun ezikliğini hissetmiş. Üniversiteye farklı bir dünya hayal ederek gittiyse de aynı yaşam tarzıyla karşılaşmış, kendini gösterebilmek için karakterine uymayan kötü şeylere başvursa da bir değişiklik elde edemiyor. Sonunda kendini hayata bağlayan şeyi aldığı tıp eğitiminin de yardımı ile hasta olan ev sahibinin kızına bakarak, onu iyileştirerek yakalasa da aynı hastalığa, kızıl hastalığına yakalanıyor. Okuduğum
Stefan Zweig kitapları içerisinde üst sıralarda diyebilirim.