Gönderi

195 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Bir savaşa tanıklık etmiş iki dostun yıllar sonra yabancı bir ülkede karşılaşması ve yaptıkları *bir gecelik bir sohbeti* üzerine kurgulanmış. Roman kahramanı o geceyi yaşarken arada yıllar öncesi geçmişine götürüyor okuru. Arada da sohbet ediyorlar. Tıpkı adaşı *Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel* romanındakine benzer biçimde bir günde yaşanıyor her şey. Roman soykırım/asimilasyon ve savaşın doğaya ve insana verdiği zararları başkarakter üzerinden etkili bir biçimde anlatmış. Savaş yaşamış insan üzerinden hayatın, kültürün, değerlerin sorgulandığı güzel bir metin olmuş. Yazar romanda kendisi dışında sadece iki isim kullanıyor. Bir arkadaşı *Joseph* bir de kadın *Magdalena*. Savaşın insani değerleri nasıl yok ettiğine, insanları hiçleştirdiğine ve kimliksiz ölüler haline getirdiğine dair sert bir gönderme/eleştiri diye düşündüm. Ayrıca savaşın ülkeye verdiği zararı toprak ve üstünde yaşayan diğer canlılardan örneklerle de anlatmış. Yer olarak da kentlerden, evlerden çok doğayı anlatmış. Romanın betimlemeleri çok fazla ve kimi zaman da yersizdi. Bu da akıcılığını engelliyordu. Zor bir dili olsa da yazarın okunabilecek romanlarından biri diye düşünüyorum. Hele de savaş ve soykırımın birey ve toplum üzerindeki yıkıcı etkisini okumak isteyenler için çok güzel bir roman.
Benim Gibi Biri
Benim Gibi BiriCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2022108 okunma
·
117 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.