Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

aynadaki cam - iki
“Asla sevilmeyeceğini içten içe bilmek genetik bir miras sanırım ya da ne bileyim bir çeşit masumluğun gözlerinin içine bakıp kollarının arasına alıp bir süre öyle kaldıktan sonra arkanı dönüp gidebilmek ciddi bir vicdan problemi. Bırakılan mirası kullanmaktan başka seçeneğiniz var mıydı? Hangisine yenildiğini bilemiyor insan, zamana, insanlara, kadere… yenildiğini kabul etmenin de asilliği kalmadı onca yenilip kabullenen varken. Hayat değil insanlar tek tek düşürdü hepimizi. Bir köpeğin alfasına olan sevgisini bile başarıp veremedik birbirimize. Tutunmak için çok yaş aldık ve yok olmak için çok genciz. Anormal varsayımlar ve asıl isteğimiz bile olmayan istekler. Kalbini kırmaya bir cümle yeterken, mutluluk için o cümleyi örtecek çarşaf cümleler niye bu kadar çabuk mutlu edemiyor.? Kapattığımız koca koca defterler varken yenisini kapatacak gücü bulmak için uzmanlık gerekmemesi lazım değil mi?” ~ 13.03.2023 ~ 00:50 ~ ben’den ~
·
107 görüntüleme
sessizhayat okurunun profil resmi
Birbirimizi çok gördük ama, hiç selamlaşmadan hala öylece geçip gidiyoruz hayatlarımızdan. “Umutsuz değilim, tükenmiş hiç değilim. Sadece çok bekledim. Neyi ve kimi beklediğimi bilerek çok bekledim. O kadar çok bekledim ki, beklediklerimi aramaz oldum. Beklediklerim yaşlandı, bense onlardan önce yaşlandım”, demişti yüzünü aynadan silen kadın. Yüzünü aynadan silen adam hala onu bekliyordu oysa. Adam kadını, kadın adamı, adam adamı, kadın kadını, beklemek beklemeyi bekledi yaşlanarak. Mutsuzluğun kokusu sindi yastıklara. Mutsuzluğun kokusu sindi rüzgarda salınan çarşaflara. “Öylesine mutsuzum ki...” dedi dağ, “öylesine mutsuzum ki” dedi buz. Dağ buzdan, buz dağdan olduğunu hatırladı. Gülümsedi buz dağı. Gülümsemeyi hatırladı buz dağı. ( kemal hamamcıoglu) Sesin soluğun cikmiyor paylaşmak istedim. :/ Nasılsın Aysu ?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.