Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

235 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Arkadaşlık ilişkileri, mücadeleler, fedakarlıklar, bazı şeylerin hiç olması ve boşuna yitip gitmesi.. O kadar fazla duygu uyandırdı ki bende hangilerini yazsam bilemiyorum. Duygusal yönü ağır basan kitaplardan biri. Çocuklar da rahatlıkla okuyabilir, yetişkin olarak ben de zevk aldım. Beni üzen çok fazla şey var ama buruk bir şekilde de olsa gülümseten de. Nemescek’e hem üzüldüm hem de onu takdir ettim mesela,Gereb’in pişmanlığını ben de yaşadım. Nemescek’in babasının hâline hem üzüldüm hem de bunun hayatın aslında bir gerçeği olduğunu anladım. Boka için söylenen son cümleler gibi hissediyorum ben de: “Hayata dair, hani içinde hepimizin bazen kederli bazen neşeli köleler olduğumuz hayata dair bazı gerçekleri kavramaya başladığını hissediyordu.” -SPOILER İÇERİR- Boka, Nemescek, Csele, Gereb, Csonakos ve pek çok kişi iyi arkadaşlardır. Onlar okulda da dışarda da beraberdir. Bir gün Nemescek ve birkaç kişi oyun oynarken Pasztor’un başkanlık ettiği bir grup yanlarına gelir ve onlardan zorla bilyelerini almaya çalışır. Bu durum diğerleriyle paylaşılır ve çözüm bulmaya çalışılır. Çocuklar aynı zamanda bir arsada oynamaktadır. Bu arsayı askeri bir alan gibi düşünürler. Çocuklardan çoğu askerken komutan olmuştur bir tek Nemescek hâlâ emir alan bir askerdir. Nemescek diğer çocuklardan biraz farklıdır. Daha utangaçtır. Bir gün o arsadayken Feri Ats’ın arsalarına geldiğini görür. Çocukların bayraklarını da almıştır. Bu bir meydan okumadır, resmen arsalarına yapılan bir saldırıdır. Çocuklar bu olayı çözmeden önce kendilerine bir başkan seçeceklerdir. Oylama bittiğinde oyların çoğunu Boka alır. 3 oy da Gereb’e çıkmıştır. Seçimi kazanan Boka’ya ise Gereb’in bakışı çok manidardır. Boka, Nemescek ve Csonakos da Feri Ats ve grubunun oynadığı adaya giderler. Pal Sokağı Çocukları Buradadır yazısını yazacak ve onların da geldiklerini haber verecektir. Ama bu adaya girmeleri kolay olmamıştır. Adaya girip onları uzaktan izlediklerinde Boka ve Nemescek gruplarında tanıdıkları bir yüz görür. Gereb onların arasında oturmaktadır. Onları dinlediğinde ise arsayı ele geçirmek için onlara taktik verdiğini duyar. Arsa daha iyi bir oyun alanı olduğu için Feri Ats ve Pasztor grubu arsayı ele geçirme planları yapmaktadır ve onlara da Gereb yardım etmektedir. Ertesi gün okula gittiklerinde öğretmenleri Nemescek, Kolnay, Barabas, Csele ve birkaç kişinin daha ismini söyler ve ders bitiminde yanlarına gelmesini söyler. Öğretmen onların kendi aralarında kurduğu macun derneğini öğrenmiştir. Çocuklar camlardan macun toplamaktadır ama öğretmenleri her şekilde kurulan derneklere karşıdır. Bu yüzden onlara kızar ama ben burada çocukların yaptıkları savunmaları, birbirlerini korumalarını çok başarılı buldum. Bu olaydan sonra Pal Sokağı Çocukları arsada toplantı yapacaklardır. Nemescek, Gereb’i arsada görür ve aklına ihaneti gelir. Gereb bir yere doğru gitmektedir, o da onu takip etmeye başlar. Gereb’in oradaki bekçiyle konuştuğunu görür. Onları dinlemeye başlar. Gereb bekçiye bu arsadaki çocukları kovmasını, onlar gidince zengin çocukların geleceğini ve kendisinin de kazanacağını söyler. Bekçi bunu kabul eder. Nemescek bu duyduklarını Boka’ya anlatmaya karar verir, Gereb’i arsadan çıkmadan yakalamaları gerekmektedir. Ama Boka daha evdedir o da var gücüyle Boka’nın evine doğru koşar. Bu sırada macun derneğinin de toplanması gerekir bu nedenle Barabas, Kolnay Nemescek’in yolunu keserler. Ama Nemescek’in acele etmesi gerekiyordur. Onlar bu derneğin gizlice işlemesi gerektiğini konuşmak isterler ama Nemescek’in gitmesi gerekir ve hızla koşar. Gruptakiler Nemescek’i hain ilan eder, onun derneğin gizlice yürütülme fikrinden korktuklarını düşünür. Ve onun ismini deftere küçük harflerle yazarlar. Boka’nın evine varınca ona her şeyi anlatır, ikisi arsaya doğru giderler. Yolda Gereb’i görürler, Gereb arsadan çıkmıştır bile. Boka Gereb’e seslenir,Gereb ona baktığında kahkahalarla oradan uzaklaşır. Burada ben bile o arsayı nasıl kurtaracaklarını düşünmeye başladım. Feri Ats liderliğindeki Gereb’in de dahil olduğunu grup adalarında toplantı yapmaktadır. Çocuklardan biri Pal Sokağı Çocukları’ndan çaldıkları bayrağın çalındığını söyler. Bunu kimin çaldığını bulmak gerekmektedir. Ayrıca arsayı nasıl ele geçireceklerinin de planını yapmaları gerekir. Gereb onlara bekçi olayını anlatır ama Feri Ats bunu kabul etmez, gerekirse savaşacaklarını söyler. Feri Ats, Gereb’e onun kendileriyle birlikte olduğundan Pal Sokağı Çocukları’nın şüphelenip şüphelenmediğini sorar. Gereb şüphelenmediklerini, şüphelenseler de ona bir şey sormaya cesaret edemeyeceklerini, aralarında cesur biri olmadığını söyler. O bunu söyledikten sonra bir ses duyarlar: olmaz olur mu hiç! Bu sesin kime ait olduğunu anlamaya çalıştıklarında ağacın tepesinden Nemescek iner. Oraya gelmiş ve bayraklarını geri almıştır. Ona istediklerini yapabileceklerini söyler. Feri Ats, onun bu cesaretinden dolayı şaşırır ve ona aralarına katılmayı teklif eder. Ama Nemescek ona ne yaparlarsa yapsınlar asla kabul etmeyeceğini söyler. Nemescek küçüktür bu nedenle onu dövmezler, suya sokmaya karar verirler. Bu daha kötüdür çünkü Nemescek günlerdir hastadır. Adaya ilk geldiklerinde de suyun içinde kalmıştı, annesi dışarı çıkmasını istememişti ama o kaçmıştı. Nemescek’i suya sıktıklarında herkes güler, Gereb de gülerken su iyi miydi diye ona sorar. Nemescek’in vereceği muhteşem yanıtı unutmayacağım ve buraya da yazmak istiyorum. “İyiydi. Kıyıda durup bana bakıp gülüp eğlenmekten, benle alay etmekten çok daha iyiydi! Arkadaşlarımın düşmanlarıyla ittifak kurmaktansa bir yıl bu soğuk suyun içinde kalmaya razıyım ben! Ne olmuş suya batırdınızsa? Geçen gün kendim düştüm bu göle! O zaman da seni burada bu yabancılar arasında görmüştüm. Beni aranızda istediğiniz kadar çağırın! İstediğiniz hediyeleri verin! Beni kandırmaya çalışın! Benim sizle işim olmaz! Bir daha suya da soksanız hatta yüz kere, bin kere suya batırsanız beni yıldıramazsınız! Yarın da gelirim, yarından sonra da gelirim! Beni göremeyeceğiniz, fark edemeyeceğiniz bir yere saklanırım! Hiçbirinizden korkmuyorum! Ve bizim arsamıza, bizim toprağımıza, Pal Sokağı’na geldiğiniz zaman, evet biz orada olacağız! Sizi bekleyeceğiz! Ve göreceksiniz o zaman! Şimdi benle konuşmamla alay ediyorsunuz ama zaman görürsünüz! Benle burada uğraşmak kolay! Güçlü olan yener elbet! Pasztor’lar da Müze bahçesinde bilyelerimi çalarlarken güçlüydüler! Bir kişiye karşı on kişi olmak çok kolay! Ama sizden korkmuyorum! İsterseniz beni dövün! O zaman da korkutamazsınız! İsteseydim beni suya atmanızı engellerdim! Aranıza katılabilirdim! Ama ben, beni suda boğsanız bile sizin aranıza katılmam! Beni öldürseniz bile sizle olmam! Ben asla işte şurada duran adam gibi olmam!” Bu konuşma beni çok etkiledi. Korkak dedikleri Nemescek aslında en cesur olandı. Diğerleri de onun konuşmasından etkilenmiş bir şey diyememişti. Nemescek oradan çıkıp gitmişti. Gereb Feri Ats’a bir şeyler demeye çalıştı ama o sırtını döndü, Pasztor’a bir şey demeye çalıştı ama o da dinlemedi. Gereb artık orada yeri kalmadığını anlamıştı ve çekti gitti. Feri Ats ise Pasztor’un bilyeleri onlardan çalmasına sinirlenmişti çünkü bunu yasaklamıştı, lider oydu. Bu nedenle bilyeleri çalanlara da suya girme cezası verdi. Bir sonraki gün Boka, arsadaki çocuklara arsanın tehlikede olduğunu, savaşmaları gerektiğini anlatır. Boka onlara bir emir subayı seçtiğini, savaşta onunla birlikte duracağını ve ondan gelen emirlere herkesin uyacağını söyler. Emir subayı olarak da Nemescek’i seçmiştir. Çocuklar buna tepki gösterirler. Özellikle Macun Derneğinin üyeleri onu hain olarak ilan etmişken emir subayı olmasına karşı çıkarlar. Boka bu durumu savaş sonrası çözeceğini ve emir subayının değişmeyeceğini söyler. Ertesi gün saat ikide herkes hazır olacaktır, artık çocuklar evlerine gitmek için dağılacaktır. O sırada Gereb gelir, Boka’dan af diler ve aralarına geri dönmek ister. Ama Boka bunu kabul etmez, onların konuşmalarını tüm çocuklar duymuştur. Gereb’in ne yaptığını da öğrenmişlerdir. Gereb gittikten kısa bir süre sonra babası gelir. Gereb’in hainlikle suçlandığını bu nedenle gruptan atıldığını söylediğini anlatır. Kolnay’a hainlik yapıp yapmadığını sorar. Eğer hainlik yaptıysa cezasını verecektir, yapmadıysa Gereb’den özür dilemeleri gerekmektedir. Kolnay bunu söyleyenin Nemescek olduğunu, ona sorması gerektiğini söyler. Boka ve Nemescek arsadan çıkmak üzeredir çünkü Nemescek’in hastalığı artmıştır. Gereb’in babası ona durumu anlatır ve sorar. Nemescek Gereb’in fena cezalandırılacağını anlayınca onun bir hain olmadığını söyler. Nemescek ne iyi bir çocuksun! Boka ve Nemescek oradan ayrılır yolda Nemescek iyice ateşlenmeye başlar. Boka da bu duruma ağlar. Nemescek şunları söyler: “Adımı küçük harflerle yazdılar, adımı küçük harflerle yazdılar. Benim dürüst, onurlu adımı küçük harflerle yazdılar…” Sonraki gün okulda bir heyecan hakimdi. Nemescek okula gelmemişti çünkü iyice hastalanmıştı. Ve diğer çocuklar Nemescek’in yaptığı fedakarlıkları öğrenmişti. Arsaya gittiklerinde kapının önünde bir kadın gördüler, Boka’ya Gereb’den mektup gelmişti. Hata yaptığını çok iyi anladığını yazmıştı. Nemescek’in kendisinin hain olmadığını söylediği için ona teşekkür ediyordu. Kendi affettirmek için de Feri Ats ve grubunun olduğu adaya girmiş gizlice onları dinlemiş ve Pal Sokağı Çocukları’na bilgi getirmişti. Ona inanmalarını ve aralarına almasını diledi. Onu aralarına alırlarsa onlarla savaşacaktır. Mektubu güzel ve içtendi. Boka ve arkadaşları onu affetti ama yine de ona dikkat edeceklerdi çünkü yine ihanete uğramak istemiyorlardı. Bu sırada Pasztor ve birkaç kişinin geldiğini gördüler, onlarla konuşmak istiyorlardı. Onlara habersiz saldırmak istemediklerini, bu nedenle de savaş zamanını bildirdiler. Karşılıklı savaş kurallarını belirlediler. Nemescek’in de hasta olduğunu duymuşlardı ve onların cesaretine hayranlardı. Bu nedenle onu ziyaret edeceklerini, adresini söylemelerini istediler. Pasztor ve arkadaşları Nemescek’i ziyaret ettiler. Savaş durumunda bile zalim olmayan bu çocukları takdir ettim. Savaş başlamıştı. Boka tüm planlamaları yapmıştı zaten ve tam da istediği gibi gidiyordu. Önce kaçıyor gibi yapıp sonra saldırdılar, Pasztor ve ekibiyle Feri Ats ve ekibi ikiye ayrılmıştı. Pasztor ve ekibini yendiler ve barakaya hapsettiler. Feri Ats onlar borazan çaldıktan sonra harekete geçecekti ama onlardan ses gelmeyince hapsedildiklerini anladı. Onları kurtarmak için barakaya doğru koşmaya başladılar. Boka şimdi ne yapacağını bilemiyordu çünkü planlarında bu yoktu. Onları barakadan çıkarırlarsa bu çok kötü olurdu. Tam barakaya ulaşmak üzereyken karşılarına biri çıktı. Bu Nemescek’ti. Feri Ats ve ekibini görünce barakaya geçmemeleri için Feri Ats’e saldırdı. Çocuklar liderlerinin yere düştüğünü anlayınca geri çekilmeye başladılar. Bir kere daha Nemescek sayesinde üstün gelmişlerdi. Ama Nemescek’in durumu hiç iyi değildi. Evden de gizlice kaçmıştı, ona ihtiyacı olacaklarını düşünmüştü. Ardından annesi geldi, kadın ağlıyordu. Nemescek’i kucağına alıp götürdü, çocuklar da onun peşinden gittiler. Nemescek’in evinin önünde bir süre durdular, onun evinin önünde nöbet tutmayı borç olarak düşünüyorlardı. Biraz zaman geçince herkes evlerine dağıldı, sadece Boka kaldı. Herkes gidince o da ağlamaya başladı. Savaşı kazansalar da Nemescek’in durumuna çok üzülüyor ve ona bir şey olacak diye ağlıyordu. Bu yüzden onun evinin önünden gitmek istemiyordu. Bir süre sonra Feri Ats’ın geldiğini gördü. O da Nemescek’in durumunu merak ediyordu hem de bu duruma gelmesinde suçluydu. Çünkü suya sokulma emrini veren oydu. Hava iyice kararınca Boka da oradan ayrıldı. Nemescek’in durumu hiç iyi değildi. Boka da onu hep ziyarete geliyordu. Doktor, Nemescek’in babasına onun fazla yaşamayacağını hazırlık yapmalarını söyledi. Ama insan çocuğunun ölümüne hazırlanabilir miydi? Nemescek de fazla yaşamayacağını hissediyordu. Adının hâlâ deftere küçük yazılmasından dolayı mutsuzdu. Boka adının büyük harfle yazıldığını söylese de kendisine acıdığı için böyle söylediğini düşündü, inanmadı. Ama Boka bunu sorun etmedi çünkü birazdan diğer çocuklar gelecek ve onun için hazırladıkları özel defteri gösterecekti. Nemescek’in babası terziydi, bir müşteri geldi. Kahverengi ceketinin yapılmasının neden geciktiğini sordu. Babası oğlunun durumunu söylese de adam hızlı bir şekilde ceketinin yapılmasını söyledi. Nemescek’in babası oğlunun durumuna rağmen ceketi yapmaya başladı. Oradan alacakları parayla tabut falan almayı düşünüyordu. Nemescek’in durumuna rağmen içerde ceketi yapmaya devam etmesine o kadar üzüldüm ki. Hayat bazen rahatça üzülmeye bile izin vermiyor. Çocuklar geldi, hazırladıkları defteri Nemescek’e göstereceklerdi ama geç kalmışlardı. Nemescek öldü. Boka orayı geç de olsa terk etti. Nemescek ile anılarını hatırlayıp duruyordu, bu nedenle arsaya gitti. Orada Kolnay ve Borabas’ı gördü. Sürekli zıtlaşan bu iki arkadaş bütün bu olanlardan sonra barışmışlardı. Nemescek’in ölümü de bunda etkili olmuştu. Boka ise bekçiyle konuşmaya başladı. Sonra orada bir levha gördü ve bekçiye onun ne olduğunu sordu. Bekçi onun mühendise ait olduğunu söyledi, arsaya ev yapacaklardı o nedenle levha asıldı. Uğruna savaştıkları arsa ellerinden işte böyle gidiyordu. Nemescek bu arsa uğruna ölmüştü ama şimdi bu arsa bir hiç olmuştu, buna o kadar üzüldüm ki anlatamam. Nemescek belki defteri görmemişti ama arsanın ellerinden gittiğini de görmemişti.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,6bin okunma
··
613 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.