"Çevrelerinde aşina oldukları bir nesne bulamayan insan ve hayvanların nasıl kuruyup gittiklerini anlıyorum şimdi. İçinde yaşadığımız bu çarpık dönemde aşinası olduğumuz ne kaldı?... Anılarımın canına okuyor bu zaman, içinde yaşadığım hali bana zehir ediyor.. Nasıl gazete ağzıyla söyleşiler yapıldığını görünce, kendi ağzından çıkan sözlere karşı bir tiksinti,bir dehşettir sarıyor insanın ruhunu." "Onun yanında benliğimden içeri akan güçlerin çağıltısını duyuyorum, şimdiye dek varlığımdan hiç haberin olmayan bir yaşam sevinci, bir yaşam gücü gelip ruhuma yerleşiyor. Öyle ki eşine rastlanacak gibi değil..." ... Kitap henüz yeni şair olan Maria Rilke'nin şiir denemelerini gönderen Fransız xaver Kappus'a yazılan 10 mektubu içeriyor. Ama bu mektuplar daha çok felsefi bir anlatımı barındırıyor. Mektupların ana temasında yalnızlık, yaşadığımız devrin insanlarının çektiği ruhsal problemler, sevgisizlik, değersizlik, kuşku....duyguları hakim. Mektup olmasına rağmen kitabın anlatımı hayli ağır. İlk 58 sayfadan sonra Rilke'nin yaşam öyküsünü detaylı olarak, yıllara bölerek anlatılmış. Yaşam hikayesine baktigimiz zaman, Prag'lı olan şairimiz. Prag'dan Münih'e taşındığı zaman , Lou Andreas-Salomé ile tanışır ve üniversite eğitimi yarıda kalır. 20 yaşında yapıtlarını kolaylıkla ele almaya başlar . Salomé'den sonra Tolstoy ile de tanışır. Yalnızlik temasını çok güzel, ayrıntılı olarak işlenmiş. Kısa olmasına rağmen öyle 1 ,2 günde bitecek ,kolay okunabilen bir kitap değil. Bu tarz okumalara daha Proust da alışik olduğumdan tarzını sevdim. Daha çok hoşuma gitmeyen durum, çeviri konusu. Çeviri de çok ciddi aksaklıklar , bağlantı kuramadigim, anlamadığım yerler vardı. Bunların dışında felsefi mektupları seviyorsanız okuyabilirsiniz.

Genç Bir Şaire MektuplarRainer Maria Rilke · Cem Yayınevi · 2020930 okunma

·

357 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.