Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

202 syf.
·
Puan vermedi
Hayalin Derinlikleri'nde bir sırrın maceralı yolculuğu.
A'mâk-ı Hayâl, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi tarafından kaleme alınan mânâlı eser.Her ne kadar türü kurgu olarak anılabilse de ifade ettiği mânâ ve bahsi geçen hususlar açısından gerçeklerden bahseden bir eser. Dili kullanımı ve teknik diğer sebepler haricinde belki de bu yüzden okuyucuya yakın gelmekte ve sevilmekte. Bir ufuk açan, okunulduğuna değen türden bir eser hissi ve tadı vermekte... Eserde Râci isimli ana karakterimiz ve Aynalı Baba arasında geçen bir çeşit Mürşid-Mürid ilişkisi ile Râci'nin âdeta seyri sülûku anlatılıyor. En başında Râci'nin içinde bulunduğu hâlet-i rûhiyeyi sâde ama etkili biçimde etraflandıran yazarımız, değindiği noktalarla bizim de olaya tanıklık etmemizi, hayata dair düşüncelerimiz ve yaşadıklarımızı bizimle birlikte soruyor gibi iliyor ve Râci karakteri üzerinden okuyucuya hem insanın varlık muhasebelerini hem de arayışını gösteriyor, bir mesaj veriyor. Râcî varlık muhasebelerinde kendini ve hayatı sorguya muhatap bir hâlde arayışını sürerken bir gün Aynalı Baba'yla tanışır, mezarlıkta. Sohbet ilerledikçe, muhabbet derinleştikçe işler de derinleşir. Aynalı Baba Râci'ye kahve pişirir, ney üfler. Râci uykuya dalar ve rüyasında sıradışı şeyler görür, aslında bu gördükleri onun sorularına cevap gibidir. Yani bir mesaj. Tasavvufu da ihtiva eden bu eserde Vahdet-i Vücûd meselesi de kendini belli eder. Lâkin biz diyelim ki uyarmadı denilmesin. Bir şeyi bilmenin farklı seviyeleri olduğu ehlince bilinir. İlmel Yakîn, Aynel Yakîn, Hakkel Yakîn diye ayrılan bu meseleye şöyle misal verilir: Bir sinek ateş diye bir şey olduğunu duyar, öğrenir ve der ki " Ateş diye bir şey var" işte bu İlmel Yakîn. Bir sinek ateşi görür, işte bu Aynel Yakîn. Bir sinek ateşi görür ve yaklaştıkça yaklaşır, en sonunda ateşe girer, yanar. İşte bu da Hakkel Yakîn. Yani işin aslını bilenler bilir, tasavvuftan bahsettiği sanılan, evrene enerji göndermekten bahseden bir sürü kitap var piyasada. Hakikat Ehl-i Sünnet'te olduğu gibidir. ALLAH hidayetten ve Ehl-i Sünnet'ten ayırmadın iki cihanda da, arayana da hakiki bir mürşid ile hakikati buldursun hayrla, afiyetle diyor sözün özünü Yunûs Emre pîrimden aktarıyorum: Gel ey kardeş, Hakkı bulayım dersen, Bir kamil mürşide varmasan olmaz, Resulün cemalini göreyim dersen, Bir kamil mürşide varmasan olmaz. Niceler gittiler mürşid arayı, Arayanlar buldu derde devayı, Bin kez okur isen aktan karayı, Bir kamil mürşide varmasan olmaz. Gel şimdi kardeşler gidelim bile, Nice aşıkların bağrını dele, Cebrail delildir, Ahmet'e bile, Bir kamil mürşide varmazsan olmaz. Kadılar mollalar cümle geldiler, Kitapların hep bir yere koydular. Sen bu ilmi kimden aldın dediler. Bir kamil mürşide varmasan olmaz. YUNUS EMRE bunda mana var dedi, Bir kamil mürşide sen de var şimdi, Hazret Musa'ya Hızır'a var dedi, Bir kamil mürşide varmasan olmaz.
Amak-ı Hayal
Amak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Tercüman Yayınları · 198516,7bin okunma
··
626 görüntüleme
Mksmlyns okurunun profil resmi
Derinlemesine bir analiz kısa ve öz. Teşekkür ederim 👍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.