Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Uzun zamandır Sinan Meydan okumak için araştırmalarımı yapıyor ve eserlerini bekliyordum. Bu beklentim birkaç kitap özelindeydi ve karşıma, araştırmalarımda en çok dikkatimi çeken konu içeriğine sahip, bu eser çıktı. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihimiz açısından yaptığı çalışmalar neticesinde biz günümüzde tarihte ne kadar geriye giderseniz gidin karşınıza Türk çıkar, Türk’ün olmadığı bir medeniyet olmaz diyoruz. Bu yüzden dünya genelinde çok fazla Türkolog var, çok fazla araştırma yapılıyor. Belki millet olarak sevilmiyoruz ama bu var olmadığımız anlamına gelmez. Gene de çocuklarımıza kendi kültüründen utanmaları, kendi tarihinden sıkılmaları için verdikleri bilinçaltı mesajların görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir konu olduğunu ekleyelim. Gene de genç nesil oldukça meraklı, araştırıyor ve öğreniyor. Bu böyle olmuş, demek ki hep böyle olur düşüncesiyle ebeveynleri ve daha önceki kuşakların yolundan gitmiyorlar. Diğer yandan kitabın çok önemli bir konuya dikkat çektiğini düşünüyorum. Çünkü alanında önemli olan bu ve benzer (kıymetli bazı yazarları ve çalışmalarını görmezden gelemeyiz, hakaret olur) kitaplar dışında yerleşmiş bir ‘Atatürk Tanımı’ yapıldığında karşımıza her zaman ama her zaman ‘Kararlı, Azimli, İnatçı, Başarılı’ türevi anlamlı ama anlamsızlaştırılan ve rutin tanımlar yapılıyor. Belirli bir çalışma yok, bu yüzden kıymetli olan eserleri biraz daha ayrıştırmanın gerekliliğine inanıyorum. Aynı zamanda Sinan Meydan’ın oldukça bilinçli bir şekilde, bazı kıyaslamaları da ihmal etmeyerek, resimlerle de güçlendirdiği bir kitap olduğunu eklemek isterim. Birtakım düşüncelerin oluşum süreci, gelişmesi ve uygulamaya dökülme kısımları bir tarih kitabına göre nispeten az bir sayfa sayısında aktarılmış. Kullanılan arşivler dışında da 4 kaynak kullanılmış ki bence yeterli bir sayı. TDK Kütüphanesi, Çankaya Atatürk Arşivi, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Anıtkabir Kütüphanesi de bu kaynaklar. Bunlar dışında bir kaynak kullanılmamış. Zamanı olanlar için, benim de 2019-2020 yıllarında okuduğum, James Churchward’ın Kayıp Kıta Mu özelinde yazdığı kitaplara bakmalarını da öneririm. Kayıp Kıta Mu ve Mu’nun Çocukları aynı zamanda Anıtkabir Kitaplığında 1301 ve 1302 numaralarıyla kayıtlıdır. Aynı zamanda Tahsin Bey’in çalışmaları var ki çok dikkat çekici diyebilirim. Çünkü bu çalışmalar var ama yok. Bu nasıl oluyor? Tahsin Bey bu araştırmaları yapıyor, zamanını harcıyor belgeleri topluyor lakin bu çalışmalar yayımlanmıyor. Ne olduğunu neden gizlendiğini hele bir çalışmanın neden tamamen ortadan kaybolduğunu bilmiyoruz. Böyle bir durumda var ve bunlar da cevap beklediğimiz kısımlar. Beklediğimiz cevaplar kısmında iki konu dikkatimi çekiyor. Birisi Tapınaklarda görülen Bozkurt’un yalnızca Türkler tarafından kullanılan bir figür olması. Diğeri ise Türklerin Orta Asya’dan geldiğinin bilinmesi ama Orta Asya’ya nereden geldiğinin bilinmemesi. Bunlar en çok dikkat çekici ve üzerine eğildiğimiz, aynı zamanda da merak ettiğimiz konular olarak dikkat çekiyor. Bunun yanında son olarak, okurken de başlangıç kısmını geçip kitaba yöneldiğimizde akıllara şu gelebilir. Ben Müslümanım. O halde bunlara inanmak yahut bu araştırmalardan etkilenmek doğru olabilir mi? Yani inancımı etkileyen bir mesele ile karşılaşabilir miyim? Burada kendimce İslam’ın ilk emri olan ‘Oku!’ kelimesini düşündüm. Aynı zamanda İslam’ın ilk indiği zamandan itibaren özellikle İslam Bilginleri olarak öne çıkan kişileri düşündüğümde bilime karşı değil bilimi, ilim ve irfanı destekleyen en önemli inanç olduğuna karar vererek devam ettim. Binlerce yıl öncesi insanlar bilinen teknolojileriyle elinden geldiğince bir şeyleri anlatmaya çalışmışlar ve binlerce yıl sonra bu yaptıkları çözümlenmeye çalışılmış. Bunu görmezden gelmek, yalnızca aptalca dururdu ve okumaya karar verdim. Buluşlar, tabletler, tabletlerdeki şekiller itibariyle yine oldukça etkileyici bir eser olduğunu söyleyebilirim. Şimdiden ikinci cilt için sabırsızlanıyorum ve beklediğimden daha hızlı bir okuma ilerlemesi yaptığımın farkındayım. İnsanlık tarihinin bu kadar temellerine inen bir çalışmadan da kendimi çok uzak tutamazdım zaten. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Daha tertipli bir PDF düzenlemesiyle de bunu siz okumak istiyorum diyenlerin hizmetine sunacağım. Şimdi yine komplocu olacağız ama uzaylıların varlığına her zaman inanan biri olarak burada çizilen ve kitaba eklenen resimlere baktığımda da kendimi haklı görüyorum. Buradaki pek çok çizim dünya ile alakası olmayan, farklı bir dünyanın ürünü gibi geliyor bana. Gittiler gördüklerini gelip çizdiler gibi mantıksız bir yaklaşımda bulunmak yerine gelenleri görüp etkilendikleri şeyleri hayal güçleriyle birleştirdiler diyebilirim. Çok başarılı ve yerli yazarlarımız içerisinde alanında tek olduğunu düşündüğüm bir eser ki aynı zamanda çok önemli bir çalışma olduğundan ısrarla okuyup öğrenilmesi gerektiğini savunuyorum. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
Atatürk ve Kayıp Kıta MuSinan Meydan · Truva Yayınları · 20051,054 okunma
·
1.167 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.