Gönderi

Yazmak zorunda hissediyorum. Harflerle anlaşma yapmış gibi, ha bire sıraladıkça sıralıyorum. Uykuyla da aram açılıyor haliyle. Düşüncelerle harfler el ele verdiği sürece... Zihnim hüzne bulandıkça sözler şekilleniyor. Yüreğim zaten düşünmeden önce gönüllü, hissediyor. Anlayanı pek olmasa da kendi kendimle bir sohbet kuruyorum neticede. Belki bir umut anlayanı da vardır diyorum içimden. Yazdıklarım harflerle anlaşamayan birilerinin zihninde beliren şeylerdir belki de... Bir şarkıya eşlik eder gibi okunsun istiyorum, ne yalan söyleyeyim. Ama dedim ya sadece bir umut. Pek umutlu olduğum söylenemez bu aralar ama olsun. Eskisi gibi umutlu olsam, daha çok üzülürdüm. Beklentim üzüntümün şiddetini belirliyor çünkü. Bilmemenin yangınında büyürken, bilmenin harı da ayrı bir yakıyor doğrusu. Gerçekleri bilmek yalanlarla oyalanmamamayı öğretiyor. Ama bazen yalan da olsa insan oylanmak istiyor. Durup soluklanmak! İnan! Gerçekleri bilmenin acısı, soluksuz bırakıyor insanı. İnsan olmanın acısı gerçeklerle yüzleşmekle başlıyor ve öyle sürüp gidiyor. İmtihan... Tek kelime, bıçak gibi tüm soruları cevaplıyor. Sabır ömür sürdükçe yoldaşlık ediyor ve eğer sabrı terk edersek sonu hüsranla bitiyor. Yazmaya biraz ara vermek istiyorum, şimdilik anlaşamam bu kadar :)
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.