Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Gerçek Mutluluk Mümkün mü?
•Arthur Schopenhauer kimdir ? Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir. Dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkat çekmiştir. Ayrıca Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.Kendisi aynı zamanda tıp öğrenimi de görmüştür.Doktora tezi ile felsefe alanına geçiş yapmıştır.Alman Filozof, kötümserliğin temsilcilerinden denilebilir.Dünyayı"çekilecek bir çile "olarak görmektedir.Alman Filozof'a göre yaratılan en mutsu varlık insandır ve dünya kötü bir yerdir.Acının her zaman hazır bir şekilde bizleri beklediğini düşünür. -Kitabı çeviren Şebnem Sunar gerçekten ustaca bir iş çıkarmış.Kendisi daha önce bilinen bir çok klasikleride Türkçeye kazandırmış.Kendisinin takdire şayan bir biyografisi var. •Mutlu Olma Sanatı yani Eudemonoloji Bu kitabı Schopenhauer 'in yazması dünyaya karşı olan umudumu arttırdı diyebilirim.Neden mi? Çünkü Schopenhauer radikal kötümserliği destekleyen birisidir dünyanın ,insanlığın mutsuz olduğunu düşünür.Bu kadar net görüşleri olan birisinin "kötümserlik "denilince akıllara gelen birinin "Mutluluk "arayışı beni umutlandırdı ve sevindirdi.Kendisinin bir çok görüşüne katılmamakla birlikte açıklamalarını yetersiz bulduğum da oldu.Katılmadığım en belirgin görüşü "kadercilik".Hayat Kuralı No.37 de şöyle bahsetmiş:Kötü bir şey gerçekleştiğinde her şeyin başka türlü olabileceği düşüncesine de engel olmak gerekir.Kadercilik,dolaysız olarak iyi ama dolaylı olarak değil. Ve bu görüşünü Cicero'nun Kader Üzerine kitabından şu söz ile desteklemiştir "Sadece gerçek olanlar,olası olur:Ve gerçek olan her şey gereklidir de." Schopenhauer 'a katıldığım noktalar da elbette oldu bunlardan en hoşuma gidenler Hayat Kuralı No.45 "en büyük mutluluk ,kişiliktir." Gerçekten de öyle değil mi? İnsanlar kendilerini bulamadıkları zaman mutsuz ve hayatsız oluyorlar.Sürekli hislerini diplerde yaşıyorlar.Fakat ne zaman kendimizi bulursak o zaman istediğimiz şeylere yönelerek kendimizi mutlu kılabiliyoruz.Aslında işin özü beynimize hükmetmekten geçiyor.Hayat Kuralı No.43 de Chanfort'un "Mutluluk kolay değil:İçimizde bulmak çok zor,başka yerde bulmakta imkansız." sözünü gerçekten çok doru buluyorum.Mutluluk kişinin kendinde olmadığı sürece başkasının getirisi ile var olamaz .Elbette başka insanlar bizi mutlu edebilir fakat bu geçici bir şeydir bence .İşin özünde öz saygı vardır .Kişi kendisini severse ve mutluluk için çaba gösterirse,onu kendisinden başka kimse mutsuz edemez .Bu sayede güçlü bir kalkan edinmiş olur.Katıldığım bir diğer görüşü ise kıskançlık ile ilgili yaptığı nokta atışları .Misal Hayat Kuralı No.2 "Başkasının mutlu olması seni rahatsız ediyorsa ,asla mutlu olamazsın." "Önünde ne çok kimsenin olduğunu görürsen ne çok kimsenin de arkanda olduğunu düşün." Yazar bir çok yerde ampirik karakter ile ilgili bizlere bilgi sunmaktadır .İnsanoğlunun deneyler aracılığıyla ile karakterinin oluştuğunu savunmaktadır .Bu da insanı yoran ve mutsuz eden bir görüştür bence Schopenhauer 'un tam olarak bu görüşü savunduğunu düşünmüyorum fakat bir çok noktada ampirik karakter anlayışını öne sürmesi beni şüphede bırakıyor.Eğer ampirik karakter görüşüne inanıyorsak bu sonsuz bir döngü olmaz mı? Dünyada yaşadığımız süre boyunca her gün her saat farklı olaylara şait oluyoruz yani buna bakılırsa insan hiçbir zaman karakterini tam olarak tamamlayamayacak mı? Bu noktada gerçekten aklım karışmadı değil. Schopenhauer 'un Hayat Kuralı No.12 de Güven üzerine olan görüşü bir çok insanın iç sesi olmuş olabilir:"Sohbetin baştan çıka rıcı bir yanı vardır, gizlice sokulup yanaşır ve sarhoşluktan ya da aşktan farksız şekilde sırları açığa çıkarır. Hic kimse, duyduğu şeyi kendine saklamaz. Hiç kimse duy duğu kadarını söylemez. Meseleyi kendine saklamayan o kadar güvendiği biri, meselenin sahibini de kendine saklamayacaktır. Her insanın, ona ne kadar güveniliyorsa biri vardır. Gevezeliğine gem vurup bir insanın kulağıyla yetinse bile nihayetinde yine de insanları bilgilendire cektir; böylece sır olan bir şey, genel sohbetin konusu olacaktır." Tam anlamıyla katıldığım bir görüş. Kitap gerçekten çok akıcı ,birden fazla yabancı kelime olasada o kelimeleri araştırmak bana keyif verdi.Özellikle Schopenhauer 'un mutluluğa ulaşma çabasına dahil olmak beni güvende hissettirdi. •Kitap 1 saat içinde bitirilebiliyor.Fakat günün geriye kalan 23 saatinde insan kendi mutluluk arayışı ile ilgili düşüncelerde kayboluyor. •Ben gerçek mutluluğa inananan birisiyim ve bu kitapta benim inançlarımı güçlendiren bir etmen oldu.Umarım sizlerde aynı etkiyi verir. Kesinlikle okumaya değer !Sağlıkla kalın!!
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013,1bin okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.