Gönderi

253 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Yolcu koltuğundan şoför koltuğuna geçmek...
Yalnız olmaktan nefret ediyorum. Keseli hayvanlar gibi, bir başkasının derisinin altında yaşamak isterdim. Emniyette olmayı, sıcak, bakılıp gözetiliyor olmayı, havadan, hatta yaşamdan daha çok istiyorum... Öğrenecek çok şeyim vardı. Yaşadığım güçlüklerin birçoğunun başlangıcı çocukluğuma dek gidiyordu. Yine de bu noktada bırakamazdım. Nasıl olduysa, onca acıya ve karışıklığa rağmen, bir şeylerin olduğu gibi kalmasında benim de parmağım olduğunu, olaylara bakış açımda bazı çarpıtmalar bulunduğunu ve bu çarpıtmaları aktif olarak koruduğumu fark ettim... Surprisee Sindrella Kompleksine hoş geldiniz.. Gerçekten böyle mi yaşanması gerekiyor? Aç gözünü Sindrella beyaz atlı prens diye bir şey yok, kurtarılmaya ihtiyacın da yok. Kurtarıcı sensin.. Kitabımız Collette Dowling'in hem kendi deneyimleri hem de tanık olduğu veya diğer kadınlardan dinlediği hikayeler üzerine yazılmıştır. Burada özgürleşmede tek gerçek hedef vardır, o da kendimizi içeriden özgürleştirmektir. Kadının gelişimini engelleyen nedir? Aklını, yaratıcılığını kullanmaktan alıkoyan bastırılmış korkuları nelerdir? Derinlere gömülen, belki fark edilmeyen belki de fark edilip inkar edilen bu parça, bu bağımsızlık korkusunun kaynağı nedir? Sindrella gibi, bugünün kadını da hâlâ dışarıdan bir şeylerin veya birilerinin kendi yaşamını dönüştürmesini istiyor ve bu bağımlı olan insanlar çoğu zaman bunu bir başa çıkma yöntemi olarak öz saygısı düşük bir şekilde eleştiri yoluyla dile getiriyor. Hatta bazen dışarıya bir meydan okuma veya kendine bir meydan okuma sergileniyor. Sonunda da olmaya itildiğiniz şey olup çıkıyorsunuz : güvensiz, aşırı hassas, kuşkulu biri... Bu kitap için özellikle inceleme ekleme gereği hissettim çünkü kitapta beni rahatsız eden bazı noktalar vardı - ki ben her zaman feminizm içerikli bir kitabın bana rahatsızlık vermesini ve farkındalık katmasını isterim ve kitap da bunu iyi bir şekilde ortaya koyuyor, baştan sona övgüye dayalı, kadınlarımızı yüceltip erkeği aşağı çeken bir içerik bomboş bir içeriktir. Yazarımız, Karen Horney ve Simone de Beauvoir'a sıklıkla atıfta bulunmuş, bu da oldukça hoştu. Ek olarak bazı eksiklikleri de vardı. Örneğin bağımsızlık/bağımlılık olayını genel olarak ekonomik boyutta ele almış. Yani partner için "Sen dünyada bana bak, ben de evimde oturup çocuk büyüteyim, evi çekip çevireyim ve sana bakayım. Sen de bu süreçte aman sakın yorulma, işlerinle ilgilen ve eve geldiğinde de yaptıklarım gözüne görünmesin, küçük gelsin çünkü senin yaptıkların çok daha önemli ve yorucu, benim senin eşin olarak bir birey olduğumu dahi unutmuşsun ve sonu kaçınılmaz bir şekilde ayrılık kapısına çıksın istiyorsun değil mi ve yine başa döndük, bağımsızlık korkusu.." Temelde işlenen model buydu. Bunun sebebinin de dönem şartları dolayısıyla kadının çalışma hayatına henüz tam olarak aktif katılmamış olmasına bağlıyorum. Ayrıca bağımlılık dediğimiz kavram çok geniş bir çerçeve ve temelleri ailenin çocuğa olan tutumları kökenlidir. Ruhsal bağımlılığı, terk edilmemek için sürekli kendinden veren kadını ve hatta arkadaşlarından da ayrılan kadının bağımlılığını ve korkularını daha çok görmek isterdim. Bence bu kısım eksikti veya belki de bana tam olarak geçmemiştir. Kitap çok eski ama dönemsel bir sorun değil, biz bunları hâlâ görüyoruz, kadın hâlâ bütüncül bir şekilde bir şeylerin farkında değil ya da göz yumuyor. Kadının onu hareketsiz tutan hücrenin açıldığı belli bir an olarak algılanan ruhsal bir an vardır. Bu gerçekleştiği zaman her şey olabilir. Kişi daha önce hayal bile etmediği bir şekilde işini değiştirebilir, taşınabilir, yeni uğraşlar edinebilir. "Özgürlüğe uyanmış olmak" budur. Özgürlüğe uyanan kadınlar, birdenbire kendilerini bir şeylere bağlanma enerjisiyle dolu bulurlar, yaşama inatla sarılırlar... Farkındalığa sahip veya farkındalık kazanmak isteyen her kadına ve onları daha iyi tanımak, anlamak isteyen beylere önerebileceğim nadide bir eserdir. Keyifli okumalar dilerimm...
Sindrella Kompleksi
Sindrella KompleksiColette Dowling · Öteki Yayınları · 1999687 okunma
·
1.570 görüntüleme
Pelin okurunun profil resmi
Bu kitabı yarım bıraktım. Yazar Amerikan eril düşünce yapısıyla yazmış. O kadar eril ki sanki tek doğru ve gerçeklik Erkek dünyasına göre şekillenmiş Kadınlar da bu sistemde duygusal ağlak sağa sola savrulan gibi lanse edilmiş. Dolayısıyla kadınlar sisteme ayak uyduramadıkları, erkekler gibi sorunsuz istikrarlı çalışamadıkları için sindrella kompleksi sorunu adı altında sınıflandırmış. Çok saçma.
Seymaa okurunun profil resmi
Evet bu noktaya katılıyorum. Hatta bağımsızlığı genel olarak ekonomik bağlamda ele almış, oysa ki çok boyutlu bir kavram. Yazıldığı dönem şartları itibariyle kadın iş hayatına tam olarak atılamadığı için ve erkek dışarıda çalışan olduğu için bunu ön plana çıkarttığını düşünüyorum.
3 sonraki yanıtı göster
Seymaa okurunun profil resmi
"Yaşamım, bir ırmakta akıntıya kürek çekmek gibi olmuştur. Her an bir köşe başında bir şarkı duyarım ve her köşe başında yaşama dönerim. Belki yıllar geçer..." -Syf 249
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.