Çehov 1891 yılında Novoye Vremya gazetesinde tefrika edilen Düello'da, insan doğasının karmaşıklığını çarpıcı bir üslupla ortaya koyar. Karadeniz kıyısında küçük bir kentte yaşayan eğitimli Rus aristokrat Layevski, evli bir kadınla kaçıp geldiği bu kentte memur olarak yaşam sürüyor. Layevski; alkolik, sorumsuz, parasını har vurup harman savuran bir karakter. Ve yıllar önce severek kaçtığı Nadejda Fedorovna'dan ayrılmanın yollarını arıyor. Çok farklı bir bakış açısı var Layevski'nin, öyle ki yazarları bir taraftan yüceltir iken diğer taraftan da yeriyor. Layevski'nin bu davranışları sosyal Darwinci zoolog Von Koren tarafından hoş karşılanmıyor hatta Koren, Layevski'nin adını duyduğunda tiksiniyor. Koren, açık bir dille böylesine toplumu aşağı çeken tiksindirici insanları boğmak, yok etmek gerektiğini dile getiriyor. Layevski de kendisi hakkında böyle fikirleri olan Koren'den hoşlanmıyor. Heyhat ikili arasında bir düello, meydan okuma gerçekleşiyor. Çehov'dan alıştığımız durum hikayesinden çok olay hikayesine yakın; hemen hemen giriş-gelişme-sonuç formatında yazılmış bir eser Düello. Yazarın üslubu da sade ve akıcı olunca okurken hiç sıkılmadım. Ahlaki ve toplumsal değerler, ikili ilişkiler, kişisel çıkarlar, din-bilim ve köy-şehir çatışması, insanın kendini değiştirme ve yenileme çabası gibi unsurları düşündürüyor, sorgulatıyor bizlere Çehov. Kendi düşüncelerini dikte edercesine, hüküm verircesine okuruna kabul ettirmeye çalışmıyor; kitapta yaşananlardan herkes kendince anlamlar çıkarabiliyor. Böyle olunca okur düz bir yolda yürümek yerine düşünsel bir labirentte dolaştığını hissediyor. Başka bir deyişle Çehov birçok eserinde olduğu gibi anlatmak istediğini doğrudan, net bir şekilde ifade etmiyor; okurunu gerçek hayatın karmaşıklığına, sonucu belirsiz olguların tam ortasına atıyor.

DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022650 okunma

·

177 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.