Bremen mızıkacılarını bilmeyen yoktur. Eşek, köpek, kedi, horoz sahiplerinin kendilerini istememesi, kötü davranması, yaşlanmaları vs. sonucu kendi yollarını çizerek yola koyulmalarının hikayesi. Bu kitap biraz olsun onu anımsattı. Aslında kitabın teması barış. Güvercin barışın simgesi. Ancak neden kör güvercin diyenler olabilir. Cevaplar sizde. Kitap, kedi ve köpeğin kardeşliği ile başlıyor. Köpek insansız bir şehir olduğunu söyleyip yola koyuluyor. Kedi, eşek, horoz, tavuk, civciv, at, yolda karşısına çıkan bütün hayvanları topluyorlar. Bunların hepsi insanlardan eziyet görmüş, doğal ortamlarından koparılmış hayvanlar. Ve kör güvercin. Doğuştan kör. Annesinin savaşta habercilik yapması ve orada gördüklerinden sonra doğan çocuğunun kör olması. Bir gözünde de ok var. Burada şu alıntıyı paylaşmak istiyorum. “Güvercin yaralıydı... Bedeninden akan kanlar her kanat çırpışında, gökyüzü bir beyaza, bir kırmızıya boyanıyordu. Gözünün biri kördü, kurumuştu... Öteki gözünde de, saplanmış bir ok vardı."Bir gözüm kördür," dedi Güvercin. "Doğduğumda, kurumuş doğdu gözüm. İkinci, şu ok saplı gözümde, henüz ışık var. Çok uzaklardan gelirim. Çok uzaklara giderim." Derin mesajlar içeriyor kitap. Barışın, kardeşliğin, birlikteliğin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bekir Yıldız toplumun kanayan yarısına parmak basıyor.

Kör GüvercinBekir Yıldız · Özyürek Yayınevi · 200716 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selman Ç.