“Köpekler, çok geçmeden, yuvalarından çıkan karıncalar misali saklandıkları yerden çıkmaya başladılar. Dünyanın en hızlı atları gibi koşuyorlardı. Sahilin yakınındaki ağaçlık alana geldiler. … Ölüm adasının ortasına özgürlük bayrağı asılmıştı. Hepsi birer kahramandı, özgürlük bayrağının yıldızına akacak o kutsal boyanın renkleriydi onlar.”
Kutsal boyanın renklerinin üzerine çöreklenen karanlık… Şehirlerin metal gürültüleri, kalabalıkların uğursuz uğultuları… Açlık, susuzluk… Sonra ölüm adaları…
Mükemmel ve eşsiz bir kitaptı...