Gönderi

Herkes hayattan bir şey almak ister Ancak ona bir şey vermek istemez. Çoğu kimse hayatı menfaatçi, zorba, asalak bir halde atılır. Uzun yıllar boyunca çocuklara böyle bir hayat anlayışı aşılanır. Kimler aşılar? Ana-babalar! Bu telkinlerle yetişen çocuklar büyüdükleri zaman zorba,aç gözlü, şehvet düşkünü,tembel, vurdumduymaz olurlar. En sonunda artık hiç kimseye hiçbir şeye sevgi ve bağlılık duymayan duyarsız gençler olurlar. Böylesi kişilerde ülkeye, Millete karşı sevgi, yüksek düşüncelere,ciddi uğraşlara saygı uyanmaz,anne babalarını da içtenlikle sevmezler Ne ekerseniz, onu biçersiniz! Ne pişirirseniz onu yersiniz! Eğer gençliğin ruhunu tarım yapılmayan bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız, orada ısırgan otları,dikenler yetişir. İstediğiniz kadar harika anayasalar yapınız; özgürlükler alanında da halka istediğiniz kadar hak tanıyınız; istediğiniz kadar sosyalizm ve liberalizmin sihirli gücüne inananınız; Eğer çocuklarınız gerektiği gibi eğitim alamazlar, hayata bir hiç olarak atılırlarsa yasalar ve bütün sosyal haklara rağmen toplumsal hayat yine de sönük ve ruhsuz olacaktır. Böyle bir nesilden gelen memurlar bencil,uyuşuk devlet adamları ise politik madrabaz olurlar. Politikacılar çıkar peşinde koşarlar, okullar yeni neslinin bilincini körelten, Kalbini karartan birer karanlık mağara olur. Basın sokak kadınlarının albümlerine döner. Tok veya Aç olan halk kitleleri ise kendilerine yabancı gelen her şeye özellikle varlıklı sınıfa mensup insanlara karşı nefret kıskançlık ve İntikam duyguları beslemeye başlar. Bizim yeni,genç vatanımız sizden böyle şeyler beklemiyor!
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.