Gönderi

Hezeyan yok. cinnet yok, büyük ruh sıçramaları yok. Içimde eskiden duvara bakarken bile hissettigimboşluk ve kayip duygusu yer değiştirmeyle uyuşmaya başladı. Belki çok zaman sonra yine kendimi gizleyerek buranın mayası ile kabarıp şeklini almadan başka çeşit bir acıyla bir insana benzeyebilirim. Şimdi sadece bir aptalım. Hezeyan ya da kıvranmayı özlüyor değilim ama sanki o zaman hayattaydım gibi geliyor. Şimdi seyirci oldum. Bu uzaklaştığım, uzaklaştırıldığım seyler hayal ve fısıltı mıydı, Felak ve Nas ile helak oldu. Öyle bakan ve öyle gören gözlerim, öyle duyan ve alınan kulaklarım, durmadan kopan bir seylerim, sabah kalktığımda hissettiğim yanma hissi neydi, ne oldu, beni bırakıp nereye gittiler? Beni perişan eden, bütün o eski hallerim, duygularım, anlayış ve her şeyi öyle görüp öyle duyuşlarım bana ait degil miydi, duygularım bana ait değil idiyse ben kimin hayatını yaşadım? Insan hayatına bir hatıra imiş gibi bakabilir mi? Simdi kimin neyini elde etmeye, giymeye çalışıyorum O zaman? Hem de söylemek kolay değil ama kendimi daha da yadırgıyorum. Ömrüm boyunca ruhum içine girip rahat edebileceği bir beden, bir kalp, bir evre bulamadi. Beraber bulamadik.
··
198 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.