Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

190 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Afganlar Türkiye'ye Neden Geliyor?
"Coğrafya kaderdir." sözünü iliklerimize kadar hissettiğimiz bir kitap ile karşı karşıyayız. İşgal, ölüm, eğitimsizlik, cehalet ve fakirlik; halkın üzerine yapışan ve çıkarılması zor olan bir leke gibi Afgan halkını terk etmek istemiyor. Yüz ölçümünün büyük bir kısmını dağların oluşturduğu Afganistan'ın zorlu coğrafi şartları sanki halkının kulağına yaşayacağı çileleri fısıldıyor. 43 yıldır farklı toplumların işgali ve kendi içlerinde yaşadıkları çekişmelerden dolayı rahat bir nefes alamayan Afganlıların geleceği hakkında ümitvar olmak istesek de kısa sürede bunun gerçekleşeceğini beklemek ne yazık ki hayalden öteye geçemiyor. Erhan İdiz'i birçoğumuz sosyal medya vesilesiyle tanıyoruz. Yüksek Lisans'ta tez konusu olarak Afgan göçüne dair bir çalışma yapan İdiz, tezini doğrudan kitap olarak bastırmak yerine okuyucuya hitap edecek şekilde yeniden düzenleyerek bizlere sunuyor. İki bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde Afganistan'dan Türkiye'ye gelen 13 kişinin hikayesi yer alırken hikayelerden akademik dile geçiş yapılan ikinci bölümde göç konusu, Afganistan hakkında kısa bir bilgi ve Afganların Türkiye'ye geliş sebepleri ele alınıyor. Afganistan'dan Türkiye'ye kaçak yollarla giren Afganlıların bu yolculuğu kimi zaman elli-altmış gün sürüyor. Üzerlerinde tek bir kıyafet, yanlarında bir miktar ekmek ve biraz su ile çıkılan bu yolda soğuktan, hastalıktan, açlıktan ölen insanların cesedi yollarda terk ediliyor. Yorularak bitkin düştüğü için yola devam etmekte zorlananlar ise orada yalnızlığa terk ediliyorlar çünkü geride o kişiyle birlikte kalmanın sonucu bilinen bir hakikat ki o da ölmek demek. Türkiye'ye sağ salim bir şekilde ulaştıklarından dolayı kendilerini bekleyen sıkıntıları henüz bilmedikleri için sevinseler de asıl zorluk bundan sonrasında başlıyor desek abartmış sayılmayız. Haftanın altı veya yedi günü mesai, kimsenin beğenmediği işlerde köle gibi çalışma, evsizlik gibi sorunlarla karşı karşıya olsalar da birçoğunun yaşadığı en büyük sıkıntı maaşını alamamak. Aylarca hizmetinde çalıştırdığı işçiye ilk başta anlaştığı ücreti vermemek veya çok cüzi bir miktarını vermek ülkemizin patronlarının hemen her Afgan'a uyguladıkları aşağılık bir davranış olarak birçok hikayede karşımıza çıkıyor. Hikayelerin hepsinin ortak noktası "mecburiyet". Ülkelerini terk etmek istemeyen ancak bunu yapmadıkları takdirde iki kötüden birisi ile karşılaşacaklarını bilen Afgan erkeklerinin başka bir çözümü bulunmuyor. Vatanlarından ayrılmadıkları sürece kendilerini ya savaşın içinde bulacaklar ya da ekonomik kriz ve işsizlik ile karşı karşıya kalacaklar. Seçmedikleri hayatın bedelini acı bir şekilde ödeyen, kimsenin sebepsiz yere vatanını terk etmeyeceğini söyleyen, hor görüldükleri memleketlerde mecburi olarak yaşamaya çalışan Afganlar ara ara bu hayata isyan etseler de bu isyan sonuçsuz kaldığı için bir sonraki gün aynı hayata devam etmek zorundalar. Son olarak Afganların Türkiye'ye neden geldiği sorusunun yanıtını arayacak olursak farklı sebepler olmakla beraber en önemli sebebi başlık parası biriktirmek. 17-18 yaşlarında ailelerini geride bırakarak ülkelerinden ayrılan ve dört beş yıl içinde para biriktiren Afgan gençleri tekrardan yurtlarına dönüyorlar. O yaşlara ulaşıp da hâlâ Afganistan'ı terk etmeyenlere ise çok da iyi gözle bakılmıyor. Yani toplum baskısı da aslında bu göçlere kapı aralıyor diyebiliriz. Akıcı bir dille yazılan ve neredeyse tek oturuşta bitirilebilecek bu kitabı ben çok beğenerek okudum. Suriye, Filistin, Afganistan gibi konularda akademik cümlelere boğulmuş kitaplar yerine bizzat o hayatı yaşayan kişilerle yapılan röportajlardan yola çıkarak yazılan eserleri daha çok beğeniyorum. Bu konuda okuduğum ilk kitabı ilgilisine tavsiye eder, bu alanda yazılmış eser tavsiyeleriniz varsa onları da sizden beklerim.  
Sınır Kapısındaki Deniz Kızı
Sınır Kapısındaki Deniz KızıErhan İdiz · Vadi Yayınları · 202383 okunma
··
963 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Kendi Halinde Okur okurunun profil resmi
Rabia
Rabia
Empati yapma çabanızı iyi niyetli fakat ülke çıkarları adına mantıksız ve zararlı buluyorum. Bu kontrolsüz göç olayının korkunç etkilerinin farkında olmadığınız kanaatine vardığım için şu an ülkenin en büyük sorunu olarak gördüğüm kontrolsüz göçle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. İlk olarak ülkemize gelen kişilerin çoğunu Afgan, Pakistanlı, Iraklı milletinden kişiler oluşturuyor. Bu kişiler savaşın, cehaletin içinden geliyorlar. Büyük bir çoğunluğu normal ruh sağlığına sahip kişiler değiller. -ki olsalar gene farketmezdi- örneğin bir insanın ölümü bizler için çok büyük bir olayken bu insanların normali, büyütülecek bir durum olmayabiliyor. Ya da çocuk yaştaki bir kızla cinsellik yaşamak onların normali olabiliyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi şu an "bilinçli" bir şekilde sınırlar korunmuyor ve ülke bu insanlarla doldurulmak isteniyor. Haliyle sapığı, katili, teröristi de elini kolunu sallayarak geliyor. -Daha geçen günlerde bir Işid mensubu teröristin Akkuyu Nükleer santralinde çalıştığı tespit edilip yakalandı. Ki içerde tutarlar mı orası da ayrı bir konu- Ki bunun sebebi de bana göre Türkiye'de oluşturulmak istenen bir düzen var. Özellikle kötü hayat şartlarına sahip farklı müslüman milletlerden kişileri ülkeye alarak bir şeriat düzeni kurulması amaçlanıyor. Bu noktada da ulus kavramı olan Türklük bu potada eritilecek. Türkiyeli vb kavram tartışmalarının arka planında yatan düşünce de budur. Şeriat düzeni sizin arzuladığınız bir yönetim biçimi olabilir bunu bilemiyorum ama sizin temin ederim ki bahsettiğim senaryonun sonu facia olur, başka bir şey değil. Benim müslümanlara garezim olduğunu düşünebilirsiniz. Ama ben Rus ve Ukraynalısı da dahil ülkemde hiçbir kaçağı ve kontrolsüz şekilde alınan mülteciyi istemiyorum. Bunu da ülkemin bekası için istiyorum. Suriye iç savaşının körüklenmesinde bizim de önemli bir etkimiz olduğu için ülkenin etnik yapısına zarar vermeyecek bir miktarda -örneğin 50.000 Suriyeli olsun-getto oluşturmaları engellenecek ve ülkemize entegre olacak şekilde bir nüfus planlamasıyla ve farklı illere dağıtılacak bir politika eşliğinde ülkemizde kalmalarına soğuk bakmıyorum. Bu şekilde bizde elimizi taşın altına sokup insanlık yapmış oluruz. Ama geri kalanları kesinlikle ülkeden çıkartılmalılar. Aklıma gelen sebep olacakları zararlardan bahsedeyim -ki oluyorlar da- 1)Türkiye'nin etnik yapısının bozulması. 2)Taciz, tecavüz, cinayet, hırsızlık gibi suçların artması 3)Şeriat istemeleri 4)İlerde kendi partilerini kurup özerklik isteyebilecek olmaları bunun için çatışabilecekleri 5)Işid gibi korkunç terör gruplarının içeriye soktuğu teröristlerle ülkemizde terör eylemleri yapması (Daha geçen günlerde kilisede öldürülen bir vatandaşımızın öldürülmesini Işid üstlendi) 6)Kaçak ve çok ucuza çalışarak işsizliğin artmasına sebep olmaları ve ülke ekonomisine büyük zarar vermeleri 7)Aldıkları yardımın, ve ücretsiz devlet hizmetlerinin ülkemiz ekonomisi için büyük bir yük oluşturması ve kendi vatandaşımızın bundan kaynaklı bu hizmetlerden verimli bir şekilde faydalanamamaları. Metropol şehirlerde aylar hatta 1 yıl sonrasına randevu veriliyor. Umarım bu kontrolsüz göçün ciddiyeti konusunda sizde bir farkındalık oluşturabilmişimdir.
Rabia okurunun profil resmi
Uzun yorumunuz için teşekkür ederim öncelikle. Kitap odaklı ve bittiği anda sıcağına sıcağına yazılmış bir yazı olduğu için daha duygusal bir dil hâkim olmuş yazıya. Ben de kontrolsüz bir göçü savunmuyorum tabii ki, bunun sonuçlarının iyi olmayacağını da biliyorum. Fakat "göçlerin sebepleri ve göçmenlerin yaşadıkları olumsuzluklar" da göç olaylarının başka bir hakikat boyutu ve insan olarak empati yapmadan bakmak da kolay olmuyor. Bu kişilerin arasında savaşın içinden geldikleri için cahil ve psikolojisi bozuk olanların olduğu, katilin sapığın elini kolunu sallayarak girmesi konusundaki yazdıklarınıza ben de katılıyorum ancak son kısımda yazdığınız maddeler bana biraz uçuk geldi açıkçası. -Ülkemizde yaşanan taciz, cinayet gibi olayların yüzde doksanı hatta belki de daha fazlası kendi halkımızdan kaynaklanıyor malesef. - Şeriat istemeleri bir şey ifade etmiyor. Şeriat dediğimiz şey azınlık bir grubun isteği ile gerçekleşecek kadar basit bir olgu değil. Benim savunup savunmamdan bağımsız olarak söylüyorum bunu. Özellikle Afganların eğitim, kültür gibi alanlarda ismi bile geçmiyor. Bu grubun şeriatı getireceğine inanmakla Erdoğan'ın şeriat getireceğini zanneden masum Müslümanlar ve ülkemizin bazı laiklerinin inancı aynı derecede bence :) İkincisi ne kafar imkansıza birincisi de o kadar imkansız bana göre. - Baya uzun vadede dediğiniz gerçekleşir mi bilmiyorum ama önümüzdeki uzun denecek yıllar içinde parti/özerklik konusunda da bir şeyler yapabileceklerine dair pek bir inancım yok. -İşsizlik konusunda zaten vasıfsız eleman ve kimsenin dönüp de bakmadığı işlerde çaışıyorlar gerçekten de. Ucuza çalıştıkları doğru ama o işte onlar çalışmasa gerçekten bizim halkımız çalışır mı emin değilim. Çevremizdeki pek çok işveren normal işte dahi çalışacak insan bulamamaktan şikayetçi, insanlar işe burun kıvırdığı için. İşsizlik, ülkemizin problemlerinden birisi ama işsizliğin sebepleri diye çalışma yapılsa eminim en son maddelerde ve çok küçük bir yüzdeliği kaplayacak bir durum. İşsizlik probleminde çok daha büyük etkenler olduğunu düşünüyorum. -Terör konusunda zaten katılıyorum. Yukarıda da söylediğim gibi kontrolsüz göçü hiçbirimiz savunmuyoruz, bizi de tedirgin eden şeyler var. Kapıları açalım elini kolunu sallayan herkes serbest bir şekilde girsin demiyoruz. Önlem alınmalı, kontrolsüzlüğün önüne geçilmeli elbette. Ama kitapta anlatılan gerçek hayat hikayeleri de işin buz gibi olan başka bir yönünü hatırlatıyor bize bence. Kitabı okumadıysanız eğer kitabı da okumanızı naçizane tavsiye etmek isterim 🌿
2 sonraki yanıtı göster
Mihriban okurunun profil resmi
Geçen inceleme hep yazamıyorum demiştin sanki, siteyi kendinden mahrum etmene inanamıyorum Rabia :D Yine bir incelemenle tanımıştım seni ve cidden çok iyisin maşallah ya 🤍 Enfes bir yazı, çok güzel bir bakış olmuş. Yine yaz, hep yaz inşallah 🌸🤍
Rabia okurunun profil resmi
Canım Mihri'm siteye yazıyı salıp çıkmıştım şimdi gördüm yorumlarınızı nasıl mutlu ettin, çok teşekkür ederim. Evet öyle demiştim 🤭 Paylaşımlarınız için de ayrıca teşekkürler 💖🌿
2 sonraki yanıtı göster
pârsekci okurunun profil resmi
Kalemine sağlık abla çokkk güzel ve faydalı bir inceleme olmuş 🌿
Rabia okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Nazlı'm 🤎🌸
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.