Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

398 syf.
·
Puan vermedi
#OrtakOkuma #OkudukBitti #KitapYorumum #WulfDorn #Şizofren /398 sy Geçmiş insanı cevaplanmamış bir çok soruyla birlikte geleceğe gönderir. Geçmişi geride bırakıp, bugünde yaşamak.. Peki Bugün, geçmişte yaşadığımız olayların bir sonucu değil miydi İnsan ancak geçmişi anladığında bugünü de anlamış olmaz mıydı Ne kadar zaman geçtiği önemli değil, ne kadar değiştiğin önemli değil. Sessizlik seni çıldırtmaya devam edecek.. ----------------------------------------------- Wulf Dorn ile en bolundan beyin fırtınası yapmaya ne dersiniz.. Bizleri geçmişimizin&beynimizin karanlık köşesinde kalan ve o karanlık tarafa yolculuk yaptıran “ŞİZOFREN” kitabının tanıtımı ile geldim.. ----------------------------------------------------- Wulf Dorn'u ilk PSİKİYATRİST kitabı ile tanımıştım ve kendisine hayran kalmıştım.. Wulf Dorn; ''Şeytan ayrıntıda gizlidir'' diyerek zekasını ve kalemini fazlasıyla konuşturan, bilgisinin, birikiminin, donanımının yanı sıra hayal gücünün ne kadar başarılı olduğunu, okuduğum ikinci kitabı olan ŞİZOFREN ile bizlere bir kez daha göstermiş oldu. Kitabın kurgusu, inceliklerle dolu işlenişi, ilerleyişi, olayların birbiriyle bağlantısı harmanlanışı harikaydı. Öyle ki kitap ilk sayfalardan itibaren, gizemiyle ve ağır basan merak duygusuyla okuru içine çekmeyi başarıyor.. Baştan sona insan psikolojisinin sınırlarını zorlayan, o muazzam hissiyat, anlatılmaz yaşanır denen türdendi Yazarımız, hikayede insanın kafasını öyle bir karıştırıyor ki akıl oyunları ile ne olup bittiğini yada nasıl biteceğini hiç bir şekilde kestiremiyorsunuz .. Ve bu hikaye de herkes mi süpheli dedirtti bizlere Kitapla ilgili sadece şu iki şey benim eleştiri radarıma girdi... Karakter sayının fazla oluşu ve de isimlerinin bir hayli benzerliği, kafamda karakterlerin karışıklığına sebep oldu.. Bir ikincisi ise içeriği ile bir türlü bağdaştıramadığım kitabın adı oldu .. Çünkü Şizofrenlik ile alakalı bir kurgu değildi okuduğum (bana göre elbette) bundan dolayı kitabımızın adı ŞİZOFREN değil de SAPLANTI olabilirdi ... Saplantıların ve korkuların insana yaptıramayacağı hiç bir şey olmadığını gözler önüne sererken yazarımız , ''Nasıl yaa'' dedirtip, ağızları açık bırakırken ters köşesiyle o muhteşem finalini yapıyor Kitabımızı ben çok beğendim, yazarımızın güçlü kalemi su götürmez bir gerçek zaten.. Türü sevenlere tavsiye ederim.. ----------------------------------------- KİTABIMIZIN KONUSUNA şöyle bir baktığımızda; Psikiyatr Jan Forstner başarısız bir evlilikten ve işini kaybettikten tam yirmi üç yıl sonra doğduğu yer olan Kahlenberg'e geri döner. Öyle ki bu yer onun çocukluğundan kalma kabuslarının başlangıcıdır... Çünkü; Baş kahramanımız Jan henüz 12 yaşında iken ,6 yaşındaki kardeşi Sveen hiç bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur.. Hemen ardından ise babası da bir trafik kazasında ölmüştür. Aynı gün hem kardeşinin kaybına hem de babasının ölümüne şahit olmuştur ve çocukluğunda yaşadığı bu kayıpların sorumlusu olarakda ta kendini suçlu görür .. Babasının izinden giderek psikiyatr olmaya karar veren Jan'ın kardeşinin başına gelen belirsizlik ve babasının ölümü aradan yıllar geçmiş olsa dahi onu hiç bir zaman rahat bırakmaz. Kâbuslarını geride bırakıp tekrar yaşama dönmeyi isteyen kahramanımız, yeni çalışmaya başladığı bir orman kliniğindeki, bir hastanın intiharı ile kendisini yirmi üç yıldır gizli kalmış korkunç sırrı açığa çıkaracak olan soruşturmanın içinde bulurken aynı zamanda kendisinin kasabaya dönmesi ile de intihar olayları da çoğalır garip bir şekilde.. Daha ve fazlasını merak ediyorsanız , saplantının en'lerine şahit olacağınız kitabı okuyun derim -------------------------------------- KİTAP ALINTILARI Herkes hayaletlerinin hakkından tek başına gelmeli. Onları senden başkası kovalayamaz. Belki de tesadüflere inanmamızın sebebi tam tersini kaldıramayacak olmamızdır. Bir şey olduğunu sanan bir şey olmayı bırakır." Hayat bir çember, diye düşündü. Nerede başlarsa orada sona eriyor. Dedikodular acımasızdır. İnsanların kafasına yerleşir ve gerçek olarak kabullenene kadar rahatça beklerler. Yaşam bir savaş alanı, demişti Jean Jacques Rousseau. Doğumumuzla adım attığımız ve ölünce terk ettiğimiz bir savaş alanı. Bazen yaşam insana cevabı olmayan sorular sorar, ama bizim için yine de yeni bir başlangıç yapma imkanı vardır.
Şizofren
ŞizofrenWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20165,4bin okunma
·
186 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.