Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
İlginç ve etkileyici bir okuma deneyimi oldu benim için, çok beğendim kitabı.. Öncelikle 2023 yılının okuduğum ilk kitabı İrvin D. Yalom’un kaleme aldığı kurgu ile dönemsel bilgilerin, gerçeklerin iç içe geçtiği “Nietzsche ağladığında” idi.. (okumadıysanız mutlaka bir şans verin harika bir kitaptır) Ünlü Alman doktor Breuer ile de tanışmıştım bu eserle.. Freud ile yakınlığını, bir dönemki akıl hocası olduğunu öğrenmiştim. Nitelim Christine Wunnicke’nin yakın zaman da dilimize çevrilen Doktor Shimamura’nın tilkileri adlı bu romanda da doktor Breuer önemli bir sahnede karşımıza çıkıyor, Freud ile yakınlığından da şöyle bir bahsediliyor. Bu kitapta da gerçek olaylar, bilgiler, kurgu ile kol kola geziniyor zihninizde..Ama farklı olarak bu kitabın ilk sayfalarında anlatım örtülü, şaibeli, çevireden mi, cümlelerin kurulma şeklinden mi , kitap için doğru zaman değilmiydi diye sorgulayabiliyorsunuz, buğulu bir pencereden bakmak gibi gelmişti bana, birşeyler seziyor ama ne olduğunu anlayamamıştım, ancak son sayfalarda aydınlatılan noktalar kitabı tadından yenmez bir hale getirdi benim için, merak duygum her aşamada kitabın sonuna kadar artarak geldi benimle. Öncelikle Shimamura Shunichi Japonya’da modern nöroloji ve psikolojinin öncülerinden sayılan bir nörolog. Kitabın 20. Sayfasındaki dip not özetiyle; Japonya’da 20. Yüzyılın başlarına kadar özellikle kadınlarda yaşanan pek çok akıl hastalığı ve ateşli hastalıklara ilişkin tilki tutması fenomoniyle açıklanan bir hastalığın da araştırmacılarından. Yine kitabın 112. Sayfasından alıntıyla”..şintoizm kültlerinden kaynaklanan, her şeyden önce kadınların - en çok da yazları - yakalandıkları zor anlaşılırbir rahatsızlık kastediliyordu. Bir kadın “ tilki tarafından ele geçirilmişse”……. Hasta tilki benzeri hislere kapılarak sonunda tamamen tilkiye dönüşüyordu…”. diye tanımlanan bu fenomeni araştırması için genç doktor Shimamura, akıl hocası, destekçisi doktor tarafından bir yaz ülkesinde ücra bir yere gönderiliyor, orada hastası olan genç ve güzel kız, geveze zeki doktor/ şaman öğrencisi ile geçirdiği zamandan sonra Avrupaya uzanan, Paris’teki amfilerden, eğitiminden , Charcot ile tanışmasından, Viyana’da balo salonuna, profesör Mendel ile eğitime , Dr. Breuer’in terapi koltuğuna , oradan tekrar Japonya’ya devam eden yolculuğunda eşlik ediyoruz Dr. Shimamura’ya. Bazen doktor, bazen hasta oluyor, kendisi bir “tilki kovucuya” , “kap” a mı dönüştü diye de merak edebiliyorsunuz. gerçeklik algısında yansıtılan kopukluklar, kendisinin de çözmeye, kaçmaya çalıştığı şeyler olduğunu gösteriyor bize… kitap ile ilgili başka incelemeler, düşünceler okumak için sabırsızlanıyorum, bazı kısımlar hala gizemli kaldı benim için ama Herşeyden önce kurgu bir roman içinde bir çok yeni kavramla tanışmaktan mutlu oldum. 9 kuyruklu- hatta sayısız kuyruklu- beyaz tilki/ inora.. Japonya’da o dönem tıp ile batıl inanışların iç içe geçmesi ile oluşturulan tedavi şeklini öğrenmek ilgi çekiciydi. Shimamura’nın yaşlılığında evinde bakımı ile ilgilenen hizmetçi kız karekteri de çağrışıma açık, ilgi çekici bir karakter olarak yer etti zihnimde. İyi okumalar
Doktor Shimamura’nın Tilkileri
Doktor Shimamura’nın TilkileriChristine Wunnicke · Siren Yayınları · 202294 okunma
·
162 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.