Selaammm! İlk roman incelememi yaptım, keyifli okumalar dilerim. Maria Antoinette, Avusturyalı yazar Zweig’in bir zamanlar Avusturya prensesi ve daha sonra Fransa kraliçesi olan Marie Antoinette hakkında biyografik bir çalışmasıdır. Zweig, her zamanki gibi müthiş bir metafor ve betimlemelerle Fransız İhtilali’ni sarayın gözünden anlaşılmak üzere ele almış. Zweig eserde, Marie Antoinette’in çocuk gelin sürecinden başlayıp, sonu giyotine kadar olan yolculuğunu tarife sığmaz bir kusursuzlukla son derece ilginç ve bir o kadar da dramatik olarak aktarıyor bize. Marie Antoinette’yi herkes farklı olarak yorumluyor. Düşünün henüz on beşini tamamlamamış bir kız çocuğu birdenbire kendisini bulunduğu ortamdan soyutlayarak ailesinden, sevdiklerinden, doğup büyüdüğü yerden uzaklaştırıp, hakkında hiçbir fikri olmayan bir ülkeye gönderiliyor. Hiç görmediği biriyle evlendiriliyor. Evlendiriliyor demek benim nazarımda biraz basit kaçıyor, tabirin tam anlamıyla feda ediliyor... Bu derece kendisi hakkında verilmiş radikal bir kararı yaşamaya mecbur bırakılıyor... Henüz çocuk! Çocukluğunu yaşayamamış bir çocuk. 24 saat katı kurallara tabii tutularak yaşaması isteniliyor. Kendinden birkaç yaş küçük eşinin erkek kardeşiyle oyun oynamak istemesi bile fazlasıyla baskıcı bir eleştiri alıyor. Dedikodular, çirkin tabirler, üzerine atılan iftiralar... Marie, üstüne atılan iftiraların, aleyhine kurulan planların altında kaldı. Bilmiyorum böylesine katı sorumlulukların altına zorla itilseydiniz ne yapardınız? Ben bu soruya cevap veremiyorum, neyse. Kral’ın erkeklikle ilgili sıkıntısından ötürü bir süre (7 yıl) çocukları olmaz, ki bunu herkes bilmektedir. Nihayet sıkıntı son bulur, Kraliçe 22 yaşındayken kızları olur. Sonrasında bir erkek doğurur, bu çocuk ölür sonra bi tane daha erkek doğurur. Konu buraya gelmişken Marie Antoinette’nin kendi çocuğuyla aynı yatakta yatması bile sapıkça ve uygunsuz olarak değerlendirilmiştir. Mahkemede bu konuda bile iftiraya uğrayıp suçlanmıştır. Savunma yapması istenmiştir. Şimdi size soruyorum kimdir Marie Antoinette? Bu sorunun cevabı kitabın içerisinde pek çok kere değişmiştir. Bir gün Fransa Kraliçesi iken diğer gün bir idam mahkumu olmuştur. Dünyanın en talihli insanı sayılabilecekken tabiri caizse bir eli yağda bir eli balda, şansı tam tersine dönmüştür. Şaşırdığım bir konu var bir kraliçe adayının ne kadar katı ve baskıcı şartlar altında büyütüldüğüne şahit olmak enteresan. Küçük yaşta kraliçe gelin olarak Fransa’ya gelmiş, büyümeye hiç vakti olmamış duygusal ve psikolojikmen bu duyguları yaşamaya maruz kalmış bir kraliçenin hikayesi. Okunması gereken bir kitap diyorum. Özellikle de tarih, siyasal ve toplumsal olaylarla ilgilenenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kitapta hoşuma giden bir alıntıyı tekrardan sizlerle paylaşmak istiyorum: “İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında anlıyor.”

Marie AntoinetteStefan Zweig · Can Yayınları · 2017921 okunma

·

349 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.