Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
‘Demografik’ sınıflandırmada benim gibi X kuşağı ve daha eski olanlar, “gurbetçiler” ya da diğer bir tabirle “Alamancılar” olarak anılan “göçmen işçiler”i, şimdikinden çok daha farklı bir bakışla inceleme fırsatı bulmuştur. Kendi adıma, bu inceleme genel olarak onlara özenme şeklindeydi. Alamancılar yılda bir kez, bir aylığına (o da çoğunlukla Almanya’daki fabrikalar bir aylığına tatil olduğu için temmuz veya ağustos aylarına denk gelirdi) yurda gelirlerdi. Ama öyle basit bir geliş değildi bu; altlarında fiyakalı bir araba, üst-baş gayet şık ve tabii ki kucaklar dolusu hediyeler… Sene boyu mahallenin bakkal amcasından aldığı yuvarlak oraletleri yalayan, minik külahlardaki şekerli leblebi tozunu boğazı tıkana tıkana yiyen biz mahalle çocuklarına ikram edilen o bonbonlar ve “janjanlı” paketleri olan çikolataları yedikçe, bu özenme zirvelere tırmanırdı. Amma velakin… Bilmezdik ki işin aslını… Bilemezdik ki o insanların aslında taa oralarda ne eziyetler çektiklerini… Günümüzde elbette o yıllardaki uygulamalar ve olumsuz şartlar yok denecek kadar azdır (Avrupa için). Ama eğer “o yıllardaki” uygulamaları, göçmen işçilerin gördüğü psikolojik ve fiziksel muameleleri, bu işçilerin temin edildiği ülkeler ile temin eden ülkelerin bu göç sebebiyle kazandıkları ve kaybettiklerini, siyasal açıdan dünya ekonomisindeki paylarını merak ediyorsanız -ki bence etmelisiniz- bu kitap mükemmel bir kaynak olacaktır. John Berger abimiz, 1960’lar ve 70’lerin ilk yıllarına kadar olan süreçte edindiği gözlemlerini, kendisine has o şiirsel anlatımıyla bizlere sunmuş. Kitaptaki bolca fotoğraf da bu müthiş anlatıma görsel şölen katmış. Beğenerek ve çokça bilgi edinerek okudum. Sevgiyle…
Yedinci Adam
Yedinci AdamJohn Berger · Metis Yayıncılık · 2018147 okunma
··
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.