istisnalar vardı elbette: …………
Mesela eskiden sıcak yaz günlerinde öğlen vakti yemekten sonra seni mağazada yorgunluktan dirseğini tezgaha dayamış biraz kestirirken gördüğümde ya da pazar günleri kan ter içinde yanımıza yazlığa geldiğinde ya da annem ağır bir hastalık geçirdiğinde kütüphaneye tutunup sarsılarak ağladığında ya da geçirdiğim son hastalık sırasında usulca yanıma, ….. gelip, ama eşikte durup beni görebilmek için yalnızca boynunu uzattığında, ama saygıdan yalnızca elinle selam verdiğinde böyleydi. Böyle zamanlarda yatağıma uzanıp mutluluk tan ağlardım ve şimdi bunları yazarken yine ağlıyorum.