Aldur Taş’ını, Ctuchik’in elinden almak zorunda olan Büyücü Belgarath, bu yüzleşmeden kazançlı çıktı ve taşı almayı başardı.Bunun üzerine hemen yol arkadaşları ile birlikte Riva’ya doğru yola çıktılar.Çünkü taşı Riva’nın taht salonunda duran kılıcın kınına yerleştirmeleri gerek.Garion, Büyücü Belgarath, Leydi Polgara, Durnik, İpek, Barak, Hettar, Ce’Nedra, Relg, Mandorallen’den oluşan gruba, bu sefer Lelldorin, Taiba ve Emanet adını taktıkları, bakışlarıyla insanın kalbini okuyabilen küçük bir çocuk da katıldı.Böylece kehanetin öngördüğü herkes bir araya gelmiş oldu. Garion, sonunda yaptıkları bunca yolculuğun, büyü gücünün ve asıl görevinin ne olduğunu anlamış oldu bu kitapta.Belgarion, artık Riva Kralı, Batının Hükümdarı.1300 yıldır boş kalan ve onu bekleyen tahtına kavuştu sonunda ve tüm insanlığın ve tanrıların beklediği o büyük yüzleşme ve savaş için hazırlıklara başladı.Taşı aldıkları ve yerine yerleştirdikleri anda uykusundan uyanmaya başlayan Torak, büyük bir tehdit oluştururuyor çünkü.Bu sebeple Belgarion, Büyücü Belgarath ve İpek’i de yanına alarak yollara düşüyor. Bir yandan Ce’Nedra’da, Garion’un karısı olma hazırlıkları yapıyor ve yaşanacak büyük savaş için tüm Batı’yı gezerek, Torak’ın ordusu Angaraklara karşı bir ordu oluşturabilmek için yol arkadaşları ile yollara düşüyor, büyülü hitabet kabiliyetini ise bu yolculukta keşfedecek.Peki kendi babasını ve kendi halkı olan Tolnedra’lıları da bu orduya katılmaya ikna edebilecek mi? Sona yaklaştım.Torak ve Garion arasında neler olacak çok merak ediyorum.O yüzden hemen son kitaba geçiyorum.

Büyülü ŞatoDavid Eddings · Metis Yayıncılık · 2016336 okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.