Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Zülfü Livaneli'nin "Huzursuzluk" adlı kitabı; İstanbul'da yaşayan gazeteci İsmail'in çocukluk arkadaşı olan Hüseyin'in Amerika'daki ölüm haberiyle Mardin'e gitmesiyle başlıyor. Arkadaşının cenazesi için kadim şehir Mardin’e giden İbrahim, Hüseyin hakkında duydukları karşısında meraklanır ve onun Mardin’de başlayıp Amerika’da sona eren yaşamını araştırmaya koyulur. Gizemli ölümüyle başlayan bu eser araştırılan ölümün gün yüzüne çıkmasıyla ve Hüseyin'in sevdiği IŞİD zulmünden kaçan Yezidi kızı bulmasıyla son buluyor... Livaneli bu eserinde Ortadoğu'da yaşanan insanlık dramını gazeteci İbrahim karakteri üzerinden çok güzel bir şekilde anlatmıştır. Ortadoğu'nun sürekli kanamasının sürekli kendi içinde biri katliam bir savaş ortamının olmasını vurgu yaparak Orta Doğu'da yaşayan özellikle Ezidileri ele alarak yaşanan insanlık dramını çok çarpıcı bir dille ortaya koymuştur. Ortadoğu'yu da bundan ötürü "Harese"'ye benzetmiştir. Eserinde vahşetin, caniliğin dünyanın her yerinde var olduğuna vurgu yapmıştır. Bu insanların içinde olan bir parazit gibidir. Çünkü kötülük insanın hücrelerinde barındırdığı bir parazittir. Ve tabi kitapta da geçtiği gibi; her insanın içinde iyi ve kötü, yan yana durur. Hangisini beslersen o galip gelir. Mültecilerin yaşadıkları zorlukları, insanın insana karşı kötü davranışları, dayatılan zorunlu hayat, edilen işkenceler çok iyi yansıtılarak, IŞİD zulmüne de dikkat çekiyor. Mardinli Hüseyin ile IŞİD zulmünü misliyle yaşamış Ezidi kızı Meleknaz'ın aşk ve dram dolu hikayesi insanı derinden etkiliyor. Ve tabiki de bunların yanında Mardinli Hüseyin gibi IŞİD zulmünden kaçan Meleknaz’ın ve diğerlerinin hikâyesi, İbrahim’i âdeta bir girdabın içine çekiyor. Sadece İbrahim'i de değil, beni de çok etkiledi ve siz kitapseverleri de etkileyecektir. Hüseyin'in ölümünü öğrendikten sonra bir şey bana garip gelmişti. Hüseyin giderken annesine "Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne!" demişti. Gerçekten de sanki öleceğini biliyormuş gibi... Üzdü veda sahnesi... Açıkçası kitabın en başında Hüseyin'in bu gizemli ölümünü merak ederken, diğer yandan da Meleknaz'ı çok merak ettim. Bu kadar çok bahsedilen ama nerde olduğu bilinmeyen Meleknaz'ı bulmalarını ve onunla konuşmasını çok istedim. Meleknaz'ı merak ettim ama bulduklarında da kendim de ona çok yardım etmek istedim. Onu bu durumdan çıkarmayı çok isterdim. Ama İbrahim'in elini geri çeken Meleknaz benimkini de iterdi belki de.. Hüseyin'in yardım elini kabul eden Meleknaz neden sizce İbrahim'in elini tutmadı? Çünkü ikisi arasında büyük bir fark vardı. Kız kimseye güvenmezken bunun yanında da ortada bir merhamet belki de acıma vardı. Hüseyin zaten hep mülteci kamplarına gider, insanlara yardım ederdi. Meleknaz'da sıradan bir insanken ona aşık olmuştu. Ama İbrahim; araştırdığı öğrendiği bu acı dolu hikayesiyle içi acımıştı. Onun yaşadıklarına üzülüp merhamet etmek istemişti. Merhamet etmişti Meleknaz'a... Ama şöyle bir şey vardı; mülteci kamplarından sınırlara, özgürlüğe koşmak isteyen bu insanlar, başından geçen olayları öğrendiğinde kendilerine merhamet göstermek isteyenlere, “Merhamet, zulmün merhemi olmaz.” diyor. Haklıydılar... Bu söz beni etkiledi doğrusu. Gerçekten de öyledi... İşte Hüseyin ve İbrahim arasındaki fark buydu. Ve kitapta en çok içimin burkulduğu ve unutamayacağım bir sayfadan bahsetmek istiyorum. Sayfa 106'ya kalbimi bıraktım. Zilan'ın kardeşi Nergis o yaşadıklarından sonra, gözlerini açıp ölmeden önce son bir kelime ağzından çıkmıştı. Ablasına; "Ben insandım abla" demesi.. Böyle gitmeseydin keşke Nergis... Ve size son olarak diyeceğim şu ki; dayatılan bu kötü hayat, yaşatılan zulümler, edilen eziyetleri iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Duygu yoğunluğu fazla olan bu kitabı siz okurlarında okumasını tavsiye ediyorum. Kalbinizi bırakacağınız sayfalar olacaktır. Sayfa 119 gibi, 139 gibi, 149 gibi, en çok da 106 gibi... Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim:)
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,3bin okunma
··
833 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.