Bir bulut vardı insanların aklında, ağlayıp inliyordu hava;
Evet, hasta bir bulut dokundu ruhumuza, ikimiz de çocuktuk daha.
Bilim hiçliği duyurdu, sanat övdü çürümeyi;
Dünya yaşlı ve fâniydi, bizlerse neşeli.
Etrafımızı kâinatın acayip yürüyüşlü aksak yardımcıları sardı;
Arzu kahkahasını yitirmişti, korkuysa kaybetmişti utancını.
Nedensiz kasvetimizi aydınlatan Whistler’ın beyaz perçemi gibi,2
Kullandı insanlar beyaz tüylerini, büyük bir gururla, kalem gibi.