Bu, geçip giden ömrünün fazlasıyla önemsiz ve değersiz olduğundan ya da böyle bir yaşamdan derin bir pişmanlık duyduğundan değil; alabildiğine önemsiz işlerle dolu olan gerçek zamandan koptuğu düşüncesindendi. Belki de sonsuza dek uzaklaşıp gidecekti. Onun mutsuzluğu bu gibi önemsiz, ufacık yaşamına yeniden çekidüzen veremeyeceği düşüncesinden kaynaklanıyordu. O zamanlara geri dönmeyecek olma umarsızlığı onu bunaltıyordu.
Sayfa 151Kitabı okudu
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.