"Şeker Portakalı, Güneşi Uyandıralım ve Delifişek" serisinden en başta "Şeker Portakalı" kitabını okudum ve hâlâ etkisindeyim. Bir yazarın kalemi bu kadar mı güçlü olur, insanların yüreğine bu kadar mı derinden dokunur, bir kitap bu kadar mı inanılmaz güzel olur, demiştim. Eminim ki Zeze (okuyan) herkesin kalbine dokunmuştur. Aynı şekilde benim de. Delifişek'i okumadan önce "acaba Zeze şimdi büyümüş, ne yapıyor?" merakıyla başladım, ama malesef ki Şeker Portakalı'nın verdiği zevkin z'sini bile alamadım bu eserden. Benim için tam bir hayal kırıklığıydı açıkçası. Eserde; Ze artık büyümüş kocaman delikanlı olmuştur. Ama malesef sevgisizlik konusunda pek bir şey değişmemiş. Yine sevgisiz büyüyen Zeze, ablasından çok çeker. Babası ise onu hiçbir zaman görmemiştir bile. Zeze okulu bitirmiş, işsiz güçsüz serseriler gibi sokaklarda dolanmaktadır hep. Eskiden kendisine aşık olan kıza yüz vermezken sonrasında kendisi de kıza aşık olur ve açılır. Sevgili olurlar. Ama sokaklarda gereğinden fazla sarmaş dolaş oldukları için toplum tarafından hep baskı altındadır. Ama ikisi de kimseyi takmaz. Zeze aynı zamanda yüzmeyi çok sever. Hatta yarışa katılma fikri için her gün antrenman yapar. Babası bir gün hasta olur. Baba hastalanınca Zeze'ye biraz daha ılımlı davranır, hatta onu biraz sever de. Bu durum Zeze'nin hoşuna gider. Böylelikle kendisini babasına biraz daha yakın hisseder. Hatta bu durum son zamanlarda sıklaşır. Babası gün geçtikçe kötüleşiyordu. Bir gün Zeze kiliseye gidip dua eder. Babasının iyileşmesi karşılığında yüzmeyi bile bırakacağını söyler. Babası ameliyat olur ve gün geçtikçe iyileşir. Zeze Tanrıya verdiği sözü tutar ve yüzmeyi bırakır. Zeze, sevgilisiyle ilişkisini yine sarmaş dolaş yaşadıkları için olanlar ailenin kulağına girer yine. Baba, Zeze'den; sevgilisinden ayrılmasını ister. Zeze babasını kendine bu kadar yakın hissetmişken onu kırmak istemeyip dediğini yapar. Derin bir boşluğa girer ve sürekli üzgündür. Bir gün eski sevgilisiyle tesadüfen karşılaşır ve yeniden barışırlar. Bütün herkes onlara karşıyken onlar inadına birbirlerinden ayrılmayacaklarını söyler. İleride evlenmeyi düşünürler, ama bunun için para gerekir. Zeze, para biriktirme, sonrasında sevdiğine geri dönmesi amacıyla farklı bir ülkeye gider. Burdan kitap dışı aktarmak istediğim bir şey daha var: Eğer çocuğunuzu; sevmeyecekseniz, öpüp koklamayacaksanız, bir hâlini sormayacaksanız, her türlü ihtiyacını özellikle duygusal açıdan ihtiyaçlarını karşılayamayacaksanız, kısacası çocuğunuzun dünyanın en mutlu insanı olması için çabalamayacaksanız DO ĞUR MA YIN!!! Çocuklara yazık etmeyin!

DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202127,5bin okunma

·

96 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe Ekinci