Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ölümünüz ne kadar modern?
Herkese hayırlı ramazanlar Fatma Barbarosoğlu öteden beri alıntıları dikkatimi çeken bir yazar. Hani okumadan sevdiğiniz yazarlar oldu mu sizin de bilmiyorum ama Fatma hoca ve Cihan Aktaş hoca okumadan sevdiğim yazarlardan oldu nedense. Böyle kadın yazarlarımız da var kalemi sağlam ve sosyolojiye hakim diyebiliyorum (daha kitaplarını okumadan). Kütüphanede geçerken denk geliyorum her ikisinin de kitaplarına ama bir türlü okumak nasip olmadı işte. Bu yıl kitap fuarında dolanırken denk geldim tekrardan Fatma hanıma ve tamam bu sefer alacağım dedim ve aldım kitabını hemen yanı başında da Chul Han ın kitabı, birinin kitabı Ölüme dair diğerinin Güzel e dair. Hoş bir kombinasyon olduğunu düşünüp hemen alıverdim fiyatlarını görmezden gelerekten. Bu incelemeyi yazmaya sevk eden şey ne idi beni bilmiyorum. Ölüm hakkında konuşabilir miydim, fazla cüretkarca olurdu bu. Sen değil miydin sürekli gülen ve başkalarının yüzünde tebessümler oluşturmak için çaba sarf eden. Hatta yaşamın o çamurunda domuz edasıyla oynayan. Söyle sen mi bahsedeceksin Nebi aleyhiselamın 'lezzetleri yok eden' diye tarif ettiği kavramdan. Şu an yazdıkların inceleme kategorisine bile girmiyor muhtemelen boşver neyi düzgün yapabildin ki zaten. Daha konuya bile giriş yapamıyorsun ki , konuşmak bu kadar zor olmamalı en zor konu hakkında. Dönüp ders alırım belki yazdıklarımdan belli mi olur. Nasılsınız görmeyeli, yeterince modernleşebildik mi, çağa ayak uydurabiliyor muyuz, yaşamımız yeterince modern olmuştur sanırım. Yaşama olgusunun modernleşmesi bir bütün haliyle kuşattı etrafımızı, dört bir köşemizi. Gah yavaş yavaş yaptı bunu gah göstererekten ama size sadece yaşamımızı değil ölümümüzü de ölüm algımızı da çepeçevre kuşattığını söylesem. Eyyyy modernite yaşadığım her saniye algılarımla oynayıp bir virüs gibi hayatımın bütün noktalarına sirayet ettin, bari son nefesimde rahat bırak beni olur mu, son nefesim de yaşamaya dahil diyelim tamam kabul bari öldükten sonra beni rahat bıraksan olmaz mı. Kıvranıp sızlandım seninlen uğraşmaktan, kan kustum yaşamın her noktasında seni görmekten. Söylesene ölüm artık benim için bir kurtulma anı belki şebi arus olamayacak mı? Bulunduğumuz coğrafyanın bir özelliği var ki bu özelliğin iyi mi olduğu kötü mü olduğu nefsimizin muhakemesine kalmış bir mesele. O özellik ölümü bize sık sık hatırlatması. Üstelik doğal ölüm de değil yaşadıklarımız (doğal ölümden kasıt yaşlılık ölümü yoksa biz inananlar için bir bebeğin bir yaşlıdan daha fazla yaşayacağının garantisi yok neticede). Depremden sonra bu gerçek yüzümüze daha da sert bir biçimde çarptı. Yine sarsıldık, içimiz de sarsıldı ölümü tekrar hatırladık çokça, çaresiz kaldık yıkıp giden enkazın altında. Tüm ailesini kaybeden arkadaşımın suratında farkettim en çok ölümü. İştahlar kesildi suratlar düştü velhasıl. Kitaba gelecek olursak Fatma hanım kitabında ele aldığı denemelerde ölümü, moderniteyi bu ikisi arasındaki ilişkiyi çok iyi aktarmış bizlere. Gözlemleri gerçekten çok sağlam özellikle kıyaslayıp yazdığı yazılar kadim zamanları ve günümüzü birarada göstermeyi başarabilmiş bize. Yeni bir kitap üstelik. İlk baskısı geçen yılın haziran ayında çıkmış. Çiçeği burnunda olması hasebiyle birçok güncel meseleyi de barındırıyor içinde. Masumlar apartmanındaki bazı sahneleri değerlendirmesinden tutun da intihar eden tıp fakültesi öğrencisi Enes kara hakkında yazdığı yazıya kadar birçok güncel olay da mevcut kitap içerisinde. Ölüm biz inananlar için hayatın bizatihi anlamını teşkil ederken modernitede doğaya karışıp toprak olma yani yok olma anlamına geliyor bu sebeplendir ki modernite elindeki bütün imkanları kullanarak insanın yaşlanmamasını  hatta ölmemesini sağlayacak çalışmalarda bulunuyor ama unuttuğu nokta yaşam kadar ölümün de insanoğlunun en temel ontolojik kavramlarından olduğu. Bu sebeple yapılan çalışmalar artık insanlığımızdan feragat edip insan ötesi bir duruma, transhümanist bir dünyaya yelken açıyor. İnsanlar ölürdü eskiden. Çünkü insandı ve ölümlüydü. Ancak modern zamanlarda artık 'bir sebep tarafından' öldürülüyor. İnsan olduğu gerçeği unutuldu ve nasıl olur da ölür o denildi. Canları alanın hükmüne boyun eğemedi insan ve ona savaş açmışçasına abı hayat suyu arayışına girildi cahilane. Bu arayışlara feryat ediyor kitapta Fatma hoca. Sadece bu mesele de değil üstelik, öncesi ve sonrasıyla ölüm hakkında modernite ne kadar tahakküm kurabilmişse hepsini bir güzel kaleminin kadrajına almayı başarabilmiş. Biraz karışık oldu belki inceleme, paragrafların anlam akışı örselendi yer yer bunun birinci nedeni incelemeyi tek seferde masa başında yazmıyor oluşum. Gün içerisinde heh şu noktaya da değineyin dediğim yerler de oluyor onları bir yerlere sıkıştırayım derken okuyanların kafası allak bullak oluyordur sanırım ikinci olarak da konusu ölüm, korktuğum şey hakkında düzgün paragraflar dizmemi bekleme benden sayın muhatap. Buraya kadar okuduysan eğer teşekkürü borç bilirim ve öldükten sonra cesedime okuyacağınız fatihayı sağ iken ruhuma okumanızı istiyorum ve sizi, dinleyince ölümü hissettirecek olan bir parçayla başbaşa bırakıyorum selametle youtu.be/gg-FXfcjqgs
Aslında O Ölmedi
Aslında O ÖlmediFatma Barbarosoğlu · Profil Kitap · 202218 okunma
··
1.521 görüntüleme
Mihriban okurunun profil resmi
Edebildiğim ve edemediğim bütün iltifatları bu incelemeye adıyorum. Çok güzel adamsın, çok güzel inceleme olmuş bu yüzden. Allah ilmini artırsın ve daha çok incelemene maruz kalmayı bizlere nasip etsin
1 önceki yanıtı göster
SİKLOPENTANOPERHİDROFENANTREN okurunun profil resmi
Sen böyle yorumlar yapınca ben utanıyorum ama :d ne yazacağımı bilemiyorum sonra :) Allah razı olsun bilmukabele
11 sonraki yanıtı göster
Rabia okurunun profil resmi
Hiç karışık olmamış gayet güzel ve hoş bir inceleme olmuş eline sağlık. Ve rica ederiz :)
SİKLOPENTANOPERHİDROFENANTREN okurunun profil resmi
Afiyet olsun :)) teşekkürler güzel yorum için
Bu yorum görüntülenemiyor
Turna okurunun profil resmi
"...korktuğum şey hakkında düzgün paragraflar dizmemi bekleme benden sayın muhattap." İleti ve incelemeleri okurken kendi içimde seslendiririm,bazen. Bu cümleyi okurken bi atarlı okudum içimden de okusam sesim yükseldi. Sonra kendi kendime cevapladım: 'Beklemedim yahu, güzel güzel yazmışsın güzel güzel okuyorum işte kızma.' diye bir daha atarlandım. :) Latifeyi bir kenara bırakacak olursam incelemelerin şahsi olması ve herkese hitap etmemesi onu okumaya ve incelenen kitabı araştırmaya teşvik ediyor insanı,merak uyandırıyor. Kıymetli ve mühim bir konuyu ele almış güncel bir kitapmış öğrenmiş oldum, emeğinize sağlık.
SİKLOPENTANOPERHİDROFENANTREN okurunun profil resmi
Gülümsettiniz :)) Teşekkür ederim güzel yorum için
Tilmiyz okurunun profil resmi
Teşekkür ederim mamoste, dimağımıza güzel bir lezzet tattırdın 👌
SİKLOPENTANOPERHİDROFENANTREN okurunun profil resmi
Sağolasın üstadım şeref verdin
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.