Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

380 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İstemek ve başarmak...!!! Azim ve kararlılık... hepsi kardeş...
Romanımız, gerçek bir kahramanlık öyküsüdür ve insanın tabiatla mücadelesini, anlatarak başlıyor ve zaten kahramanın aklından geçeni siz de paylaşıyorsunuz; ve kendinizi kesinlikle GELENEKSEL YAZAR TANIMINA UYMAYAN BİR YAZAR olan Jack LONDON kitabı okuyor sanıyorsunuz... Romanın kahramanı,  Sovyetler Birliği Hava Kuvvetleri subayı Aleksey Petroviç MERESEV'dir… II.emperyalist paylaşım savaşı sırasında geçirdiği uçak kazasından sonra iki ayağı da kesilmesine rağmen tekrar hava kuvvetlerine dönebilmek için azmin zafer anıtı olarak karşımızda... Kitap Sovyet pilotu, Aleksey Petroviç Meresev'in günden güne ateşlenen kahramanlığından bahsetmektedir... Alman faşistleriyle girdiği bir hava savaşında uçaktan düşerek, aldığı ağır yaralar nedeniyle iki ayağını da dizden aşağı kaybeden Meresev, hastanede yanındaki yatakta yatan Komiser Voraböf’ün yardımıyla ve kendi iradesinin sağlamlığı, kararlılık ve kahramanlığı sayesinde taktırdığı protez bacaklarına rağmen, sonunda sevdiği hava kuvvetlerine tekrar kabul ediliyor. Aleksey Petroviç uçağıyla düştükten sonra bir ormanda kendine gelir ve hayatta kaldığına savaşa devam edebileceğine çok sevinir... Nitekim, kendi arkadaşlarına ulaşmak umuduyla, on bir gün gece gündüz ıssız bir ormanda emekleye emekleye bunun için sürünmekten vazgeçmiyor.... Meresev için yaşamak yeterli değildir. Bu ateşli yurtsever, tamamiyle yok edilinceye kadar işgalci faşistlere karşı mücadeleye bizzat devam etmek, bu şekilde de hayatına anlam kazandırmak istiyor. “Fakat, Meresev’in kahramanlığı kendisini kuşatan çevrenin etkili desteği olmadan olanaksız ve akla sığmayan bir şey olurdu. Bu şekilde degerlendirildiginde yazar, aslında kişinin gözünden gerçekliğin ustaca bir aktarımını yapıyor. İster gerçek bir öyküye dayanmış olsun, ister tamamen hayalî olsun, anlatımın kurgusundaki ustalık sizi gerçekliğin o belirsiz sınırında hayatta kalma mücadelesinin keskin yalınlığında çaresiz bırakıyor... Kitap aslında birbirleriyle ilgili  bir kısa öyküler toplamı gibi de okunabilir... "İnsanlığa Uçuş" döneminin salt bir propaganda kitabı gibi görülebilir, velakin kesinlikle değildir...  Romanın her bir karakterinin ince, özenli ve ciddi bir ahlâkî kaygıyla yapılmış tahlilleri pek de öyle olmadığını, gösteriyor. Romanın edebî değeri buradan kaynaklanıyor. Bir diğer özelliği ise  var oluşu gözeten, ahlâkî bir duyarlılığı sürdürmekte gösterdiği dikkat ve özen… Bundan dolayı kitabı okurken var olmanın mutlak olduğunu, insanlığın bitmeyeceğini satır aralarında sürekli okuyorsunuz ki bu  da  içinizdeki iyimserliği  besliyor. Polevoy, tasvirlerindeki canlılık, tahlillerindeki isabet ve derinlik ve belki de özellikle "Son söz" kısmındaki açıklamalarıyla kendini ele veren "kahramanlara hayranlık" yönüyle   kesinlikle  okunmayı hak ediyor. Her şeyin bittiği yerde,  ufkumuzu aydınlatan kahramanların bize öğrettiği asıl şey, insanın var oluşunun onun iradesine dayandığıdır. Başka bir yazar olan
Nikolay Ostrovski
Nikolay Ostrovski
"İnsanın en paha biçilmez varlığı hayatıdır. Hayat bir kez verilir insana ve bu hayatı öyle yaşamalı ki, hiçbir amacı, anlamı olmadan yaşanan yıllar için insan utanç duymasın, miskin, pis pis heveslerle geçen günler için insanın yüzü kızarmasın ve hiç değilse ölürken kendi kendine diyebilsin ki; “Ben ömrümü, bütün gücümü dünyada en mükemmel şeye, insanlığın özgürlüğe kavuşması için mücadeleye adayarak yaşadım.” "İnsanlığa Uçuş" sevinç ve hüzün arasında dalgalanacağınız ve şurası kesin ki her ikisinde de gözlerinizi nemlendirecek muhteşem bir kitap.
İnsanlığa Uçuş
İnsanlığa UçuşBoris Polevoy · Ceylan Yayıncılık · 20178 okunma
·
258 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.