Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Meşşâîlik
Aristo (Aristoteles; m.6. 384-322) ve takipçilerine verilen isimdir. İslam düşünce geleneğindeki diğer ekollerden farklı olarak fizik, matematik, metafizik, ahlak, ev yönetimi ve siyaset olmak üzere teorik ve pratik bütün felsefi bilimlerde gerek Islam öncesi gerekse İslam döneminde hâkim olan bilimsel açıklamayı temsil eder. İslam kaynaklarında Aristo'dan İskender Afrodisi'ye (ö. III. yüzyılın ilk yarısı) kadarki dönemde yaşayan Messal filozoflar, mütekaddimîn; Iskender Afrodisi ve sonrasındakiler ise müteahhirin kabul edilir. Dolayısıyla da Islam filozofları müteahhirin Meşşailer kapsamına girer. Aristo sonrasında ekol tarihinde iki büyük dönüşüm yaşanmıştır. Birincisi, Yeni Eflâtuncular'ın Eflatun ve Aristo'yu uzlaştırma çabalarıyla şekillenen sudurcu metafiziklerinin süreç içinde Meşşai metafiziği temsil eder hale gelmesidir. İkincisi ise Ibn Sinâ (ö. 428/1037) tarafından yapılan müdahalelerle ekolün ontolojisindeki büyük dönüşümdür. Meşşâiliğin Islam döne- mindeki en büyük temsilcisi, Ibn Sîna'dır. Ayrıca Ibn Rüşd (ö. 595/1198), Helenistik dönemin büyük şârihi Iskender Afrodîsî'yi de geride bırakacak şekilde Meşşâîlik tarihinde bütün dönemlerin en büyük Aristo şârihi olarak kabul edilir. Fahreddin er-Râzî'nin (ö. 606/1210) genelde Meşşâî felsefeye özelde İbn Sînå felsefesine yönelik eleştirileri, ekol tarihinde bir tahkik dönemi başlamasına yol açmıştır. Râzî sonrasında kelamcılanın birer Ibn Sînâ şârihi ve takipçisi haline gelmesi ve Ibnü'l-Arabi ile (ö. 638/1240) birlikte sudur teorisinin sûfilerin kahir ekseriyeti tarafından yeni bir yorumla benimsenmesi, süreç içinde Meşşâîliğin de dönüşmesine yol açmıştır. Islam düşüncesinin Batı'ya intikali, Meşşkiliğin başlangıçta İbn Sînâ ve İbn Rüşd yorumuyla, daha sonra ise yeni bir Aristo okumasıyla Batı'da yeniden keşfedilmesine yol açmıştır. Bilim devrimiyle birlikte Batı'da Aristocu bilim, dolayısıyla Meşşâî felsefe etkinliğini yitirmiştir. Batı felsefesinin Islam dünyasını etkilemesiyle birlikte İslam dünyasında da bilimsel açıklamayı temsil etme vasfını kaybetmiştir. Bununla birlikte Aristo felsefesi, Eflatun felsefesiyle birlikte, bütün dönemlerde felsefi tefekkürün temel kaynağı olması özelliğini sürdürmüştür. Bu gün de onun vazettiği sorunlar ve kullandığı felsefi istilahlar örgüsü dikkate alınmadan felsefi araştırma yapmak mümkün değildir. Aynı durum, Messi geleneğin Helenistik, hıristiyan ve İslam dönemlerindeki büyük temsilcileri için de geçerlidir. Dolayısıyla özellikle tikel bilimlerdeki açıklamalarının kahir ekseriyeti, bilimsellik vasfını koruyamamışsa da Meşşâîlik mantık, metafizik, ahlak, siyaset gibi temel alanlarda hâlâ etkisini sürdürmektedir.
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.