Gönderi

115 syf.
7/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
"Kaderin yayı kurulu durur, vakti gelince boşalır."
Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kitabın ismi "
Uzun Hikâye
Uzun Hikâye
" fakat aslında bir oturuşta bitirilecek kısalıkta. Kitabı okurken sanki nostaljik bir Yeşilçam filmi izlediğim hissine kapıldım. Zâten senaryoya uygun olduğu için de filmi de çekilmiş. Hikaye de 1940'lı yıllarda geçiyor. Hikayenin başrolleri Ali ile Münire'nin başından geçenler anlatılıyor. Ali, aileler arası husumet sebebiyle Münire'yi kaçırır. Sonrasında bir tren istasyonunda hayatlarını devam ettirirlerken oradan da ayrılmak durumunda kalırlar ve sonrasında tabiri caizse yersiz yurtsuz bir şekilde oğulları Mustafa ile birlikte oradan oraya sürüklenip dururlar. Bir türlü düzen tutturumazlar. "Geleceğin ne getireceğini kim bilebilir?" Kitapta aslında insan hayatının akan bir nehir de akıntıya kapılıp oraya buraya savrulan bir ağaç dalı misali gibi olduğu - adeta kaderin bir oyuncağı olduğunu - fakat sonunda hep başladığı noktaya geri döndüğünü ve hayata sıfırdan başlaması gerektiği mesajını vermek istemiş. Kısa ve okunabilir bir kitap. "Kurduğumuz düzen hep öyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur."
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,5bin okunma
·
315 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.