Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sırlar ağırlıklarına göre değişiyorlardı. Örneğin, katillerin, hırsız ve yalancıların sırları ağırdı. Avukatların sırları çok katmanlı, sofistikeydi. Müzisyenlerin sırları yoktur, olamaz. Doktorların sırları hep isimsizdir, öyle kalacaktır. Aşçılarınki en lezzetli sırlardır. Aşıkların sırları çok sıcak ve kıvamlıdır. Ressamların sırları dilsizdir. Politikacıların sırları ümitsiz, uzak deniz kaptanlarınınki sisli, fırtınalı, dalgalıdır. Yazar ve şairlere gelince... Yazar ve şairlerin sırları tehlikelidir! Çünkü onlar hayatın en yakıcı ve mutlak yalnızlığının bizzat tanıklarıdır. Yazarlar ve şairler mutlak yalnızlığı en yakından tanıdıkları için saatlerce, günlerce, aylar ve yıllarca sözcüklerle yapayalnız kalabilirler. Bu çileli çığlığı atabilmek de yalnız kalmayı gerektirmektedir zaten. Bu yüzden yazarlar acının ve sevincin içindeki yalnızlık ve şiddeti çıplak gözle görebilen insanlardır. Ve insan dünyasında hiçbir şey ama hiçbir şey sözcükler kadar ağır, yoğun ve sert değildir.
Sayfa 137Kitabı okudu
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.