Batının duygusal zeka kavramından önce ortaya koyduğu soyut ölçüler, nesnel zevkleri kapsıyordu. Fakat duygusal zeka ile birlikte batıda daha önce hiç savunulmadığı şekilde erteleme duygusu ön plana çıkarıldı ve zevklere sınır konuldu. Bu da, duyguların eğitimi kavramını ortaya çıkardı. Oysa bu kavram, Doğu öğretilerinde yüzyıllardır 'nefis terbiyesi' adıyla yer almaktaydı.