Marry Higgins Clark in okuduğum ilk eseri. Kendisinin sonradan başka eserlerini de okumak istedim.Ne yazık ki kendisinin diğer eserlerinin Türkçe çevirisi yapılmamış.
Hayatımda okuduğum en güzel polisiye roman diyemem. Ama kitabın kesinlikle etkileyici ve kendine çekici bir özelliği var.
Kitabı 3 günde bitirmiştim. Kendini tekrar etmeyen, akıcı ve sade bir anlatımı var kitabın. Açıkçası Karakter adları yabancı olmasına rağmen kitabı okurken -hepimizin usta yazarları bile okurken yaşadığı-; "Bu karakter kimdi?" ya da "Böyle bir karakter mi vardı?" gibi soruları bana sordurmadı.
Katili hiç bilmediğim ve şüphe etmediğim bir yerden çıkardı. Bu da kitabın bana verdiği en güzel ters köşeydi.
Eğer sıkı bir polisiye romanı okuru iseniz. Katili belki sonunda tahmin edebilirsiniz. Ama yazar o kadar güzel bir şekilde anlatmış ki uzun bir süre katilin kim olduğunu anlayamıyorsunuz. Her bölümde yeni bir şüpheli ile karşılaşıyorsunuz ve kesinlikle bu karakterleri kolay kolay unutmuyorsunuz. Çünkü karakterlerin betimlemeleri iyi yapılmış.
Filmi çekilse zevkle izlerim diyebileceğim bir kitap.
Ne yazık ki yazarını 2020 yılında kaybettik. Benim için son dönem önde gelen polisiye yazarlarından olacağı kesin.
Diğer kitaplarının da en kısa zamanda Türkçe çevirileri yapılıp basılmaları dileğiyle.