Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

EFENDİM YÂ RASÛLALLAH
Bennân-ı Hammâl, Mısır'dan Mekke'ye giderken yanına bir mikdâr azık aldı. Bu sırada bir kadın karşısına çıkarak; "Ey Bennân! Allahü teâlâ senin rızkını vermeyeceğini sanarak rızkını hamal gibi taşıyorsun." dedi. Bunun üzerine azığını bir fakire verdi. Sonra üç gün aç kaldı. Yolda bir bilezik buldu. Kendi kendine; "Bunu alıp sâhibine vereyim.O da bana belki yiyecek bir şeyler verir." dedi. Tam bu sırada o kadın karşısına çıkarak; "Ne o, ticâret mi yapıyorsun?" dedi ve bir mikdâr para verdi. Bennân-ı Hammâl, Mekke'ye kadar bu para ile idâre etti. Mekke'ye vardığında İbrâhim Havvâs da orada idi. Fakat onunla daha tanışmamıştı. Mekke'de bir berber vardı. Bu berber kendine hacâmat (kan aldırmak) için gelen fakirlere et satın alır ve onu pişirerek fakirlere yedirirdi. Bennân-ı Hammâl da kan aldırmak için bu zâta gitti. "Kan aldırmak istiyorum." deyince, o zât hemen birisini pişirmek için et aldırmaya gönderdi. Bu sırada aklından, ben kan aldırıncaya kadar yemek de pişer, diye geçirdi. Sonra bu düşüncenin kötü olduğunu düşündü ve eti yemeyeceğine yemîn etti. Kan aldırdıktan sonra çıkıp gitti. O gün akşama kadar bir şey yiyemedi. Ertesi gün ikindi namazına kadar da yiyecek bir şey bulamadı. İkindi namazını kılmak için ayağa kalktı. Fakat tâkatsızlıktan yüz üstü düştü. Oradakiler bunu delirmiş sandılar. İbrâhim Havvâs da orada idi. Yanına gelerek oturdu. Onunla konuşmaya başladı. Ona; "Bir şey yer misin?" diye sorunca; "Akşam yakındır." dedi. Daha sonra gitti. Yatsı namazından sonra İbrâhim Havvâs, bir tas mercimek çorbası ile iki börek getirdi. Onları yedi. Sonra ona; "Daha yer misin?" diye sorunca; "Evet!" dedi. Yine bir tas mercimek çorbası ve iki börek getirdi. Bunları da yedikten sonra; "Daha yer misin?" diye sordu. "Evet!" deyince, yine aynı şekilde bir tas mercimek çorbası ve iki börek getirdi. Onları da yedi. "Daha yer misin?" diye sorunca, bu sefer; "Hayır!" dedi. Daha sonra yatıp uyudu. Sabah namazına kalkamadı. Bir araPeygamber efendimizi rüyâda gördü. "Bennân!" diye çağırdı. "Efendim!Yâ Resûlallah!" dedi. "Kim doyduktan sonra yemek yerse, Allahü teâlâ onun gönül gözünü kör eder." buyurdular. Hemen uyandı. Bir daha doyduktan sonra yemek yemeyeceğine yemîn etti.
·
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.