Saltanat düzeninde "saray" merkezdedir. Sarayda başlayan lüks, şatafat, eğlence düşkünlüğü dalga dalga topluma yayılır. Hâliyle saltanat toplumu bir ahlaki çürüme, yozlaşma ve fisk toplumudur. Zaten bir zümrenin müstekbirleşip bir diğer zümreyi mustazaflaştırması için orada onursuzluk ve fisk şarttır.
"Kavmini hafife aldı/onursuzlaştırdı/aptallaştırdı, onlar da ona itaat ettiler. Şüp- hesiz ki onlar, fasık bir topluluktu." Zuhruf/54
Onursuzlaştırılmış ve fasıklaştırılmış bir toplum, Allah katında değerini yitirir. Zulme karşı koyacak imani/dinî ve insani değerlerden soyutlanır. Öyle bir dereceye düşer ki; gördüğü zulmü ve işlediği fıskı sorun görmez. Mutlaka şahit olmuşsunuzdur; bazı toplumlar askerde yediği dayağı (zulmü) ballandıra ballandıra anlatır. Bazıları da zina sayısıyla (onlar flört demeyi tercih ediyor), içkiyle (onlar eğlence demeyi tercih ediyor) kumarla (onlar bahis/piyango/altılı demeyi tercih ediyor) övünür. İşte bu kıvam firavuni toplumun/saltanat toplumunun kıvamıdır. Onursuz ve fasık, yani dinî ve şahsi değerini yitirmiş toplumlar, sömürüye açık toplumlardır.