Bildiklerinizi unutun değil, hissettiklerinizi unutun.
Tarihteki bilinen bazı kişilerin yan karakter olarak kullanıldığı Irvin Yalom’un en ünlü eseri Nietzsche Ağladığında,
Nietzsche’nin düşüncelerini, sanki bir çok malzemeden yapılmış rengarenk bir yemeğin lezzetli bir hale getirilerek, muhteşem bir sunumla okuyuculara sunularak anlatılmasıdır.
-Psikanalizin henüz doğumu arifesinde olduğu 19. yüzyıl Viyana’sı.
-Entellektüelizmin yavaştan yeşermeye başladığı dönemler.
-Sıra dışı Kahramanımız; Nietzche.
Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı, yalnızlığı seçmiş, acılarıyla barışık, ihaneti maalesef tatmış, tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar.
“Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” diyor. Daha sonra, “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenebilirsiniz?”
Aslında, kitap hem psikanaliz hem de sosyal psikolojiye dönük birçok anlatım içermektedir.
Avrupa Toplumunun zamansal gelişimi, değişimi ve dönüşümüne yönelik hem eleştirel hem de yol gösterici bir çok bölüm görebiliyoruz kitapta.
Ayrıca, daha mikro anlamda ailedeki uyuşmazlıklar, karı koca ilişkileri, eşlerin iç dünyalarında farklı biriyken yada farklı duygulara sahipken, gerçek dış dünyalarında tam tersi bir role girerek evcilik oyunu oynamaları, gerçeklikle , gerçek düşüncelerin çelişerek insanları nasılda bir çıkmazın içine soktuğu gibi bir çok olaya şahit oluyoruz kitabı okurken.
Ayrıca, mutlaka kitaptaki bir karakterle kendinizi iç içe buluyorsunuz. Evet ben bu kişiyim diyorsunuz.
Ben mi; Sanırım daha çok Josef Breuer bana benziyor. Ve birazda Nietzsche...
Çok etkilendiğim bir kitap diyebilirim. Irwin Yalom'un okuduğum ilk kitabıydı. Bu kitaptan sonra diğer kitaplarını da okumaya başladım. Ve insanın aynı frekansta olduğu insanlar olduğu gibi, aynı frekansta olduğu yazarlar da oluyormuş dedim kendime. Evet, aynı frekanstayız, Irwın Yalom ile.
Saygılar ve Sevgiler...
Salih Ömer
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.