Bugün Ali Rıza Bey'in Dökülen Yapraklarını inceleyeceğim.
Hani bir şeyi ne kadar güzel ve kusursuz yapmaya çalıştıkça o şey kadar çirkin ve kusurlu olur ya işte kitap aynen bu söz üzerine kurulu.
Kitabı okurken
Uçurtma Avcısı'da geçen "Çocuklar boyama kitabı değildir onları en sevdiğin renge boyayamazsın." Sözü aklıma geldi. Ve bu söz bu kitapla o kadar alakalı ki sadece okuyan bilir..
Kitap kimseye hayır diyemeyen hayatı namus üzerine kurulu Ali Rıza Bey'in etrafında dönüyor. Öyle ki 40 yaşında sırf hayır diyemediği için Hayriye Hanım ile evlenip 6 çocuk sahibi oluyorlar.(çocuklarından biri üç yaşında ölüyor)
Ali Rıza Bey çevresinde her ne kadar takdir edilip sayılan biri olsa dahi kendi gemisinin kaptanı olamıyor.
Çocuklarını ne kadar mükemmel yetiştirmeye çalıştıkça o kadar eline yüzüne bulaştırıyor. Çocuklar daha doğmadan,büyümeden çocukların nasıl yetiştirileceği planlanmış. Ali Rıza Bey'in aslında yapması gereken ve asla yapamadığı tek şey kendi gemisinin kaptanı olmaktı.
Kitapta kuşak çatışmaları ekonomi ön planla dizisini izlemedim. Kitabını sevemedim:)
Mart ayının son kitabı♡
Bir sonraki incelemeye dek
Okur Kalın
Hoşça Kalın.
Sevgilerlleee