Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

450 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Aziz dost! Sen, tek bir kişi değilsin; sen, bir âlemsin! Sen derin ve çok büyük bir denizsin. Ey insan-ı kâmil! O senin muazzam varlığın, belki dokuz yüz kattır; dibi, kıyısı olmayan bir denizdir. Yüzlerce âlem, o denizde gark olup gitmiştir! Mevlana'nın Mesnevi'sinde geçen bu ifadeler, Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter"in 'Benötesi/Nefs Psikolojisi' hakkında yazmış olduğu kitabının serlevhası olmuş ve yazar, kitabına, yine bu paragraftan ilham alarak 'Dokuz Yüz Katlı İnsan' ismini vermiştir. Mustafa Merter, uzun yıllar yurt dışında psikiyatristlik yapmış olmasına rağmen, zaman zaman ağır depresif duygular yaşamaktan kurtulamamış ve hayatına anlam katmak, kendini tanımak, gerçek huzur ve mutluluğa ulaşabilmek için meditasyon, yoga gibi birçok yeni çağ manevî akımlarını deneyimlemiştir. Yıllarca uyguladığı meditasyon tekniğinde çok yüksek seviyelere gelmiş olsa da aradığı gerçek huzur ve mutluluğa İslam tasavvufu ile tanıştıktan sonra ulaşabilmiş ve bu durum hem iç dünyasında hem de mesleki hayatında yepyeni bir dönemin başlamasına vesile olmuştur ve İslam tasavvufundaki nefs mertebeleriyle, modern psikolojinin bilinç ve bilinç altı unsurları arasındaki ilişkiden hareketle Benötesi/Nefs psikolojisi yaklaşımını geliştirmiştir. Benötesi psikolojisi, bir anlamda Batının modern psikoloji teorileri ile Doğunun mistisizmini bütünleştirme girişimidir. Mustafa Merter, geliştirdiği bu yeni yaklaşımı anlattığı 'Dokuz Yüz Katlı İnsan' kitabını yazma gayesini şu şekilde açıklamıştır: "İnsanî değerlerin güneşin altındaki buz gibi eridiği yüzyılımızda, insanın kim olduğunu ve sıkışıp kaldığı ontolojik dar alanlardan nasıl çıkabileceğini anlamak ve anlatmak öncelikli bir gaye haline geldi.Kendi kendini yok etme sürecine girmiş insanlığın kurtulması için zamana karşı bir yarış içindeyiz. Belki de doğudan gelen güneş ışınları insanlık ağacının batı kıyısındaki donmuş dallara tekrardan can verir de gelecek ilkbaharda çiçekler açar. İşte bu kitabı, bu umutla kaleme aldım." Kitap, modern psikoloji ve psikiyatrinin gelişmesine katkı sağlamış olan Sigmund Freud, Jung, William James Abraham Maslow, Irvin Yalom, Erich Fromm gibi isimlerin görüşlerinin ele alındığı kısa bir psikoloji bilimi tarihi özetiyle başlamaktadır. Mustafa Merter, ilahi rehberlikten mahrum olup, sadece akılla yol almaya çalışan bu bilim adamlarını, Mevlana'dan ilhamla tek kanatlı kuşlara benzetmiştir.Ona göre bu isimlerin tamamı, insanın manevî tarafını ihmal ettikleri için, insanı anlamada ve psikiyatrik rahatsızlıkları tedavi etmede yetersiz kalmışlardır. Dünya genelinde depresyonun hızla artması ve insanların çoğunda var olan tükenmişlik duygusu bunun en büyük delilidir. Mustafa Merter, insanın iç dünyasını dokuz yüz katlı bir binaya benzetmiştir. Bu binanın üst katları aydınlık ve ferahtır ama alt katlara inildikçe karanlık ve kasvet artarak devam etmektedir. Yazara göre aslında her kat, insanın farklı bilinç durumlarını sembolize eder.İnsan farkında olmayarak bu katlar arasında bazen yükselir ve aydınlığa kavuşur ki bu durum huzur ve mutluluğu beraberinde getirir. Çoğu zaman da düşer ve belki de hayatı boyunca üst katların varlığından bile habersiz bir şekilde kendini bodrum katların karanlığına ve kasvetine mahkûm eder. Kur'an-ı Kerim'de de geçtiği gibi insan eşref-i mahlukat olarak yaratılmıştır. Allah'ın bütün isim ve sıfatlarının kendisine emanet edildiği güzide bir varlıktır. Hiçbir yaratılmışa verilmeyen bu ayrıcalıkla, dünyada tam yetkili halife tayin edilmiştir. Ne var ki yine Kur'an-ı Kerim'de bildirildiğine göre bu şerefli konumunun hakkını veremeyen insan, esfel-i safilin yani yaratılmışların en aşağısı olma tehlikesiyle de karşı karşıyadır. Tasavvuftaki nefs mertebeleri de bu gerçeği ifade etmektedir.İnsanın hayatı bu nefs mertebeleri arasındaki iniş çıkışlardan ibarettir. Nihai amacı da en üst kattaki insan-ı kamile ulaşmaktır. Çünkü bütün insanların içinde, en üst katın sâkini olan insan-ı kamil de en alt katın sâkini olan ve hayvani nefs denilen, her daim kötülüğü emreden nefs-i emmare de potansiyel olarak vardır. Her insan bu iki uç arasında bulunan değişik katlarda hayatlarını sürdürmektedir. Üst katlara çıkıldıkça cömertlik, fedakârlık, yardımseverlik gibi duygular ön plana çıkarken, alt katlara inildikçe tam tersi cimrilik, nefret, öfke gibi olumsuz duygular hâkim olmaktadır. Mevlana, insanın içinde potansiyel olarak bulunan hayvanî nefisle insan-ı kamil arasındaki mücadeleyi şu sözlerle anlatmıştır: "İnsanlann bir kısmı da vardır ki, içlerinde dâimi olarak savaş vardır; nefisleri ile akılları çarpışır durur. Bunlar, bir bedende yarı insan, yarı hayvan olarak ömür sürerler. Bu yüzdendir ki; bu kısımda bulunan insanların ahirleri (sonları) yani hayvanî ruhları, hayvanlıkları ile ruh aleminden gelen evvelleri (önce­leri) yani tertemiz olan insanî ruhları, insanlıkları gece gün­düz savaşmaktadır." Her insan saygıya layıktır zira bodrum katların karanlığından kurtulamamış olsa bile herkesin içinde potansiyel bir insan-ı kamil vardır ve herkes aslında Hz.İnsandır. Bu madalyonun bir yüzüdür ve insana umut verir. Mustafa Merter de hep bu umudu aşılar. Ne var ki kitabın satır aralarında görünen madalyonun diğer yüzü insanı dehşete düşürecek cinstendir.Çünkü Hz. İnsan olma potansiyeline sahip olan insan, aynı zamanda içinde hayvanî nefs potansiyeli de taşımaktadır. Her türlü kötülüğü yapmaktan çekinmeden dünyayı cehenneme çeviren zalimler, annesini-babasını kesen evlatlar, evladını öldüren anne-babalar hep bu hayvanî nefsin kontrolü altındadır. İnsan hangi nefs katında olursa olsun en iyi olma umuduyla en kötü olma korkusunu her daim içinde taşımalıdır.Eşref-i mahlukat olma ayrıcalığı ve Hz.İnsan olma potansiyeli ile kendisine yüklenen halifelik görevine layık olmaya çalışmalıdır. Zira yazarın ifadesiyle kirlettiğimiz denizlerden kaçan yunuslar, her gün yüzlerce dekarı yok edilen yağmur ormanları ve nesli tükenen , petrole bulanmış martılar, mor ötesi ışınların artmasıyla körleşen kutup ayıları, başlarına yedikleri darbelerle son nefeslerini vermeye hazırlanan fok yavruları, hepsi, gözlerimizin içine bakıp bizlerden adil bir hüküm beklemektedir. Ne yazık ki Modern psikoloji, nefsin üst katlarından haberdar olmadığı için insanı sadece bodrum katın nefs-i emmaresinden ibaret sanmaktadır. İnsanların sınırsız özgürlük içerisinde, sadece hayvanî arzularının tatmin edilmesi ile daha mutlu olacaklarına inanmıştır ancak sonuç, maalesef tam tersini göstermektedir. Modern psikolojinin teşviki ve kapitalizmin kışkırtmalarıyla sürekli nefs-i emmaresi cilalanan insanlar , dünyayı kan gölüne çeviren narsist ve mutsuz zalimler haline gelmişlerdir. Mustafa Merter, hem kendini hem de dünyayı yıkıma sürükleyen bu insanların kurtuluşunun sadece nefs mertebelerinde yükselmeleriyle mümkün olabileceğini vurgular. Bunun için de sürekli almaya alışmış olan modern insanın, verme varoluş mertebesine geçmesi gerektiğini belirtir. Benötesi psikolojinin evrenselliğinin mümkün olup olmadığı sorusunun cevabı da burda yatmaktadır.Nitekim fedakârlık, isâr, yardımseverlik gibi erdemler, hangi dinden olursa olsun insanının mutluluğu için lüks değil ihtiyaç olan erdemlerdir. Bugün Batıda, depresyon hastalığının tedavisi için doktor reçetelerinde, yetimhaneler, huzurevleri, bakımevleri gibi sosyal yardım kuruluşlarında çalışma tavsiyelerinin bulunmaya başlaması bu gerçeği doğrulamaktadır. Kitabın muhtevasıyla kapak tasarımı arasındaki uyum da dikkat çekicidir. İnsanın iç dünyasındaki katmanları gösteren tasarımda alt katta bulunan yüzlerdeki kaygı, korku ve hüzün ifadelerinin üst katlara çıkıldıkça yerini yavaş yavaş huzur ve sükunete bırakması ve en üst kattaki yüzde bulunan aydınlık ve mutlu ifade kitabın vermek istediği mesajı en güzel şekilde yansıtmaktadır. 'Dokuz Yüz Katlı İnsan' kendini arayanlara rehberlik edebilecek ufuk açıcı kitaptır. Ancak hem İslam tasavvufu hem de psikoloji bilimi konularında belli bir birikime sahip değilseniz kitabın bazı bölümleri biraz ağır gelebilir.
Dokuz Yüz Katlı İnsan
Dokuz Yüz Katlı İnsanMustafa Merter · Kaknüs Yayınları · 2007914 okunma
··
1.292 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
küb okurunun profil resmi
Kitap hakkında bir şeyler sormak istiyorum da özelden yazmama müsaade edebilir misiniz acaba ?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.