Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Olduğu kadar çocuk, olduğu kadar kırılgan.
Kitabın arka kapağında olduğu gibi nostaljik bir formatta çocukluk yaşantıları ele alınıyor. Dili oldukça sade ve akıcı olan bu kitap zaman zaman bana “Fırat Budacı’nın öykülerini” anımsattı. Olay örgüsü ve içerikteki sadelik “dili” kullanımdaki olduğu gibi sade. Bu nedenle zaman zaman sıkıyor. Madem nostaljik bir anlatım biçimi tercih edilmiş, zamanın sosyal ve siyasi olayları ile dünya gündemini merak ediyor insan. Hiç değilse öykülerde çarpıcı bir son beklentisi içine giriliyor. Lakin bu beklentiler karşılığını bulmuyor. Hayata karşı olan yenilgi ve kötümser bakış açısı içinde bazı olaylar kendini öykülerde tekrar ediyor. Bunlardan birisi ise yaşça büyük kişinin çocuk karaktere tokat atması ve tokat atarken parmaktaki yüzüğün çocuğun yüzünü yırtması.. özetliyorum; atılan tokat sonrası yüzü yırtılan bir çocuk imgesi… Bunun genellikle otorite sahibi bir yetişkin tarafından yapıldığına değinip konuyu derinleştirmeyeceğim fakat bir gün yazarla konuşma fırsatı elde etseydim bu soracağım hususlardan birisi olurdu. Onca tekrarlanan şey arasında neden bunu soracak olduğum sorusunu da ancak kendime yöneltirim sanırım. Okuduktan sonra kendinize ve yazara sorular sormak isteyeceğiniz bir okuma deneyimi diliyorum herkese.
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20212,943 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.